ABD’de Nasıl İş Yapılır?

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ile ABD Ankara Büyükelçiliği Ticaret Müsteşarlığı ve ABD Ticaret Odası işbirliğinde, 4 Kasım 2019 tarihinde düzenlenen "ABD'de İş Yapma” seminerine Genel Sekreterimiz S. Koray Hatipoğlu katıldı.​

Seminerin açılış konuşmaları TOBB Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Faik Yavuz ve ABD Büyükelçiliği Ticaret Müsteşarı William Czajkowski tarafından yapıldı.

“Bölgemiz ve Dünya İçin İlişkiler Önemli, Bunlara Sahip Çıkmalıyız!”

Faik Yavuz konuşmasında, ABD ile 6 milyar USD hacminde dış yatırımımız olduğunu, ABD ile ticari ilişkilere hep önem verdiklerini fakat dönemde ilişkilerimizin bir sınavdan geçmesinden dolayı iş dünyası olarak üzüntülü olduklarını aktardı. İki devlet başkanının 100 milyar USD’lik ticaret hedefinin kendilerini heyecanlandırdığını, SelectUSA programı çerçevesinde gerçekleştirilen yatırım promosyon faaliyetlerinden ve bu programın getirilerinden nasıl daha fazla istifade edileceği konusunda bilgilenme amacıyla bu toplantıyı düzenlediklerini sözlerine ekledi.

“ABD Pazarına Girmeyi Daha Az Göz Korkutucu Yapmak İçin Buradayız”

William Czajkkowski de 20 yıldır şirketlerin yatırımlarına aracılık yapmaktan duydukları mutluluğu dile getirerek başladığı açış konuşmasında ABD pazarına girmenin göz korkutucu ve yıldırıcı olabileceğine dikkat çekerek, bunu daha az korkutucu hale getirmek için burada olduklarını belirtti. Hem büyük firmalara hem de start-up’lara destek olduklarının altını çizdi. SelectUSA programının bunun yollarından biri olduğunu belirterek toplantıda bununla ilgili detaylı bilgi paylaşılacağını belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başkan Trump’ın olası görüşmesi konusunda yoğun bir tempo içinde olduklarını, bu çalışmalar sebebiyle toplantıdan erken ayrılmak zorunda olduğu için üzgün olduğunu belirtti.

“ABD İle İş Yapmadan Önce Bizimle Bağlantıya Geçin!”

Seminerin devamında ABD Ataşe Yardımcısı Yaprak Çakılcıoğlu “SelectUSA Programı” ile ilgili sunum gerçekleştirdi. Büyükelçilik çatısı altında faaliyet gösterdiklerini fakat bir danışmanlık firması gibi çalıştıklarını, satış konusu hariç, ofis açma da dâhil tüm alanlarda destek olduklarını aktardı. ABD Ticaret Bakanlığının dünya çapında ofisleri bulunduğunu, örneğin bir ABD firması ile Kazakistan’da ortak iş yapmak isteyen firmalar için de, Kazakistan ofisi ile bağlantıya geçip onlardan yardım alarak danışmanlık hizmeti verebildiklerini anlattı.

Yanı sıra, özel bir üretim teknolojisi arayan başvuru sahipleri için ABD’de buna yönelik araştırma yaptıklarını, iş insanları ile delegasyon yapıp firma ziyaretleri ve birebir toplantılar gerçekleştirdiklerini belirtti. Bazı fuarlarla Ticaret Bakanlığının doğrudan anlaşması olduğunu çok daha fazla avantaj sağlayabildiklerini; ama olmasa da yardımcı olduklarını, bir danışman ayarlayarak o kişinin başvuran firma ve ABD’deki muhataplarıyla B2B toplantıları düzenlemesini sağladıklarını aktardı. İkili ilişkiler sürecinde, bir ABD firması için bir Türk firması hakkında bir rapor gerekiyorsa bunu hazırlayıp ticaret sürecini hızlandırdıklarını söyleyerek, ticaret hacmi artışının sağlanması için ticaret diplomasisi yürüttüklerinin, ABD ile iş yapmadan önce kendileri ile iletişime geçilmesinin büyük fayda sağlayacağının altını çizdi.

Çakılcıoğlu sunumunda, ABD ile ticaret finansmanına yönelik kuruluşlar hakkında da kısa bilgiler paylaştı. Bir ABD firması ile ortaklık için kredi sağlayan OPIC (Overseas Private Investment Corporation), ABD’den ekipman alımı konusunda finansal destek sağlayan Export-Import Bank of the United States bunların arasında yer alıyor. Bu banka ABD tarafının, Türk Eximbank ise Türk firmanın ödemesini yapıyor.

SelectUSA Programı

Çakılcıoğlu sunumunun devamında, ABD pazarının Türk kişi ve firmalar tarafından gün geçtikçe daha fazla keşfedildiğini SelectUSA programına gelen taleplerden anladıklarını belirterek program hakkında kısa bilgiler sundu:

  •          ABD’nin tüm ilgili birimleri tarafından desteklenen programın detaylarına www.selectusa.gov adresinden ulaşılabilir.
  •          Üretimi Türkiye’de olup ABD’de bir depo veya showroom kurmak için veya doğrudan ABD’de bir üretim veya montaj hattı kurmak için destek verebiliyorlar. Başlangıçta pazara girmek için destek oldukları firmaların bir kısmı daha sonra üretime de geçmiş.
  •          ABD hane halkı tüketim harcaması en fazla olan ülke; dünyadaki hane halkı tüketimini 1/3’ü burada gerçekleşiyor. Bu kadar büyük bir pazarda iş yapma olanakları çok büyük. En önemli kısım ise müşteriye ulaşmak.
  •          Bu program istihdam sağlayıp büyümek isteyenlere ciddi destekler sunuyor.
  •          Ofisleri Washington’da ama diğer eyaletlerin kalkınma ajanslarından da destek alıyorlar. Pazara en uygun giriş noktasının belirlenmesi için SelectUSA Washington ofisi rapor hazırlayabiliyor.
  •          Gerekli olduğu durumda STK’larla iletişime geçip firmaların ihtiyacı olan bilgileri temin edebiliyorlar.
  •          Firmaların ABD’de iş yapmasının önünde çıkabilecek engelleri aşmaya yönelik çalışmalar yürütüyorlar.
  •          Lojistik destek için ilgili danışmanlara yönlendiriyorlar.
  •          KOBİ statüsündeki işletme faaliyetleri için ABD’nin KOSGEB’i olan SBA (Küçük İşletme Yönetimi) ile bir araya getirebiliyorlar.
  •          ABD’de kurallar çok karmaşık görünebiliyor. Ombudsman desteği de bu süreçleri hafifletmeye yönelik olarak kurgulanmış.
  •          Güney Amerika veya Kanada’ya satış şartı olarak bazen ABD’de üretim şartı getirilmesi… Bu durumda ABD’de üretim tesisi açılması konusunda ABD Eximbank’ı destek verebiliyor. Ayrıca Enerji Bakanlığı da enerji desteği sunabiliyor.
  •          ABD, aynen Avrupa Birliği gibi farklı ülkelerin toplamı gibi düşünülmeli. 50 farklı eyalet var bunların hangisi yatırım için doğru adres olur konusunda bilgi sağlamak da görevleri arasında…
  •          Teşvikler işin türüne, istihdam sayısına ve yatırım yapılacak eyalete göre değişkenlik gösteriyor. Bu durum Türkiye’den bir hayli farklı… Türkiye’de teşviklerin mahiyeti ve şartları önceden ilan ediliyor. ABD’de ise eyaletlerle bu şartlar konusunda pazarlık yapılabiliyor. Örneğin yalnızca satış değil, üretim de yapılacaksa eyaletler bir yarış içinde oluyor. ‘İki yıl boyunca kira almama’ gibi teşvikler elde edilebiliyor. Elektrik ve vergi teşvikleri de sağlanabiliyor. Bu sebeple eyaletlerle teker teker konuşmak çok önemli… Onlarla buluşturma görevi de program kapsamında üstleniliyor.
  •          Federal devlet teşviklerinin yanı sıra eyaletlerin kendi teşviklerinden de yararlandırıyorlar. Zaten federal desteklere göre çok daha fazla teşvik eyalet tarafından geliyor.
  •          Türkiye’deki kalkınma ajansları benzeri bir yapı ABD’de de var. Fakat her eyaletin, her bölgenin ve her şehrin ayrı kalkınma ajansları bulunabiliyor. Yatırımları kendilerine çekmek için çabaladıklarından her biri ile ayrı ayrı görüşmek önemli… Bu ajansları bilgi ve danışmanlık sunuyor.
  •          Pazarlıkla elde edilebilecek olanlar hariç teşviklerle ilgili tüm bilgilere www.selectusa.gov adresinden ulaşılabilir.
  •          İş yapılacak eyalete karar verme aşamasında detaylı bir soru listesi hazırlanması ve bir tablo içinde bunların değerlendirilmesi karar verme aşamasını kolaylaştıracaktır.
  •          Program yetkililerinin sektörel bazda eyalet yönlendirmesi yapması yasak… Fakat bu alanda kaynak sağlayarak karar vermeyi kolaylaştırıyorlar.
  •          Karar vermeye yönelik çevrimiçi kaynaklar:

o   www.clustermapping.us sitesinde hangi sektör nerede güçlü, görüntülenebiliyor. İstihdamın ve istihdam artışının nerede en yüksek olduğu, ortalama maaşların ne kadar olduğu, nerede maaş artış oranlarının en yüksek olduğu gibi onlarca bilgiye buradan ulaşılabiliyor.

o   www.zoomprosepector.com bir özel girişim sitesi…

o   www.statsamerica.org sitesinden endüstri kümeleri, gelirler, işsizlik oranları, gelir teşvikleri vb. birçok bilgiye ulaşılabiliyor. Örneğin teknoloji şirketleri için tek uygun yer Silikon Vadisi olarak görülüyor. Oysa farklı bölgelerde teknoloji şirketlerinin güçlü olduğu, kira vb. maliyetleri düşük şekilde piyasaya girebilecekleri alanları buradan görebilirler.

o   www.taxfoundation.org sitesinden, eyaletler özelinde vergi oranlarına bakılabilir. Yasalar farklılaştığı için her eyalette vergi oranları değişik olabiliyor. Aslında vergi yasası ABD vatandaşlarına bile karmaşık gelebiliyor. Ofisin vergi danışmanlığı vermesi yasak ama talep durumunda danışmanlara yönlendirebiliyor.

  •          ABD’de iş yapmak için her firmanın bir avukata ve bir muhasebeciye ihtiyacı var. Vize başvurusundan diğer tüm operasyonlara kadar başvuran firmalarla yaptıkları ortak çalışmalar büyük fayda sağlıyor.
  •          Maliyet hesaplama ve diğer yatırım kararı konularında yardım alınabilecek kaynaklar:

o   http://acetool.commerce.gov sitesinde vaka çalışmaları üzerinden bilgi alınabilir.

o   www.reshorenow.org sitesinde yatırımın ABD veya farklı ülkelerde yapılması durumunda ortaya çıkacak maliyetlerin ve risklerin karşılaştırması yapılabiliyor.

o   www.pacificpower.net sitesinde enerji maliyet hesaplamaları incelenebiliyor.

o   www.dal.gov istihdam maliyetlerinin hesaplanması için kullanılabilir.

o   www.cpcc.edu/einstitute/legalstr sitesinde şirket türleri ile ilgili bilgiler yer alıyor.

o   www.sba.gov ABD’nin KOSGEB benzeri küçük ölçekli firmaları için kurulmuş bir site... Burada finansman programları incelenebiliyor. Her eyalette şubesi olan bu kurum ABD’de satış yapma konusunda danışmanlık veriyor. İstihdam sayısı bu kurum için önemli… Bizdeki ölçek ile ABD’deki ölçek, bu konuda farklı olabiliyor. Bizdeki orta ölçekli bir firma ABD’de küçük ölçekli sınıfına girebiliyor. Bazı sektörlerde 1.500 kişi istihdam eden firma bile orta ölçekli olarak adlandırılabiliyor. Bu kurum ruhsat, izin vb. gereklilikler konusunda destek oluyor.

  •          Program geneliyle ilgili bilgi www.selectusa.gov sitesinden alınabilir.
  •          Ayrıca ofis, delegasyonların katılımıyla her yıl bir buluşma gerçekleştiriyor. Özellikle 50 eyaletin tamamıyla aynı ortamda görüşme fırsatı sunan bu etkinlikte görüşme ve gerekirse pazarlıklar yürütülebiliyor. Eyaletler arası seyahatlerin masrafları düşünüldüğünde bu etkinliğin giriş ücreti makul karşılanabilir. Bu yıl etkinlik Haziran ayında gerçekleştirilecek. ABD’deki firmalar ve kurumlar için hazırlanan sektörel raporlarda yer almak isteyenlerin Nisan’dan önce bağlantıya geçmelerinde fayda var…
  •          Bu etkinlik dışında ofisin diğer tüm danışmanlık hizmetleri ücretsiz…
  •          Azerbaycan, Gürcistan ve Özbekistan da Türkiye ofisinin sorumluluk sahasında bulunuyor.

12 Adımda ABD Pazarına Giriş

Avitus Group Temsilcisi Frank Levene de dev ABD pazarının büyük fırsatlar sunduğunun altını çizerek finans, vergi, istihdam alanlarının yanı sıra pazarlama, markalama gibi konularda da destekler sunduklarını belirtti. Sunumunda “12 adımda ABD Pazarına Giriş” konusunu özetledi.

Vize Çeşitleri ve Olanakları

Panel oturumuna katılan Ada Strategies Temsilcisi Zeynep Sönmez İhtiyar, “Yatırım ve İş Vizesi” konusunda detaylı bir sunum gerçekleştirdi. Sunuma ek olarak verdiği bilgiler özetle şöyle:

  •          L-1 yönetici vizesi 1+3+3 yıl için veriliyor. Ara dönemlerde istenen büyüme sağlanabildi mi organizasyon şemasında istene gelişme oldu mu, hangi eğitim seviyesinden kaç kişi yönetiliyor gibi sorularla muhatap olunuyor. İşletmenin belirli bir büyüklüğe gelmemiş olması durumunda süre uzatılmayabiliyor.
  •          ABD onay verirse vize Türkiye’deki konsolosluktan bastırılıyor.
  •          H-1B profesyonel işçi vizesi için yıllık 65 kişi kotası var ve her yıl 200-250 bin kişi başvuruyor. Bunu almak zor…
  •          Türkiye ile ABD arasındaki ticaret anlaşmalarına dayanan vize tipleri ise E-1 (tüccar) ve E-2 (yatırımcı)…
  •          E-2 yatırım gerektiriyor ama bunun alt sınırı belirlenmiş durumda değil… Psikolojik sınır olarak 100 bin USD’den bahsediliyor ama sektörüne göre, 60-70 bin USD yatırımla vize verildiği durumlar gözlemlenmiş.
  •          Yatırım miktarı borç olamıyor. Eğer bir şirketten çıkacaksa bunun kaynağı belirtilmeli; şahsi bir yatırımsa bunun da temiz bir para olduğu, nereden geldiği ıspatlanmalı.
  •          ABD’de kurulan şirketin hesabında duran para yeterli olmuyor. Bunun riske atıldığı, ticaretin başladığı başvuru sırasında ispatlanmalı. İş başladıktan sonra vize alınabiliyor. O zamana kadar turist vizesiyle kuruluş çalışmaları yürütülebilir.
  •          Vize sürecindeki adımlarda 5 yıllık iş planlarının hazırlanması, organizasyon şemasının oluşturulması, finans ve pazarlama planlarının çıkarılması gibi konularda destek oluyorlar. Böylece başvuru dosyası hazırlanmış oluyor.
  •          Emlak satın alarak E-2 vizesi hakkı kazanılamıyor.
  •          Franchiselık alarak vizeye başvurulabilir. Hatta ABD piyasasını bilen firmalarla yola çıkıldığı için avantaj da sağlayabilir. Konsolosluğun sorularına yanıt vermek kolaylaşacaktır.
  •          Hazır bir işletmeyi devir almak da vize süreçlerinde avantaj sağlar. Ama bu iş yerinin neden devredildiği konusunda iyi araştırma yapılmalı.
  •          Yatırım kaynağı borç olamaz ama birikimler olabilir. Emeklilik vb. tazminatlar, 1. Derece aile fertlerinden gelen hibe olabilir. Ama bu durum resmi kayıtlarla ispatlanmalı. Yatırımın ve bu para kullanılarak ticaretin vize başvurusundan önce başlamış olması gerekiyor.
  •          Ortaklık şeklinde vize başvurusu yapılması için en az %50 şartı bulunuyor.
  •          İngilizce bilmeyen, bu sebeple vize konusunda ret almıyor. Hatta görüşme Türkçe de yapılabilir. Ama yönetici olarak gidecek kişinin İngilizce bilmeden işi sürdürmesi mümkün olamayacağı için vize süreci sıkıntıya girecektir. Yatırımcı için de benzer sorgu olacaktır. Ama tercüman aracılığıyla bu işi götürecekse buna yönelik gelecek sorulara tatmin edici yanıtlar vermesi gerekir.

ABD’de Yatırım Hukuku

Ongur and Partners Uluslararası Hukuk ve Danışmanlık Bürosu Yönetici Ortağı Av. Arzu Ongur’un “ABD Yatırım Hukuku” konusunda yaptığı sunum eşliğinde verdiği bilgilerin özeti ise şöyle:

  •          Türkiye de dahil birçok ülkede uygulanan ‘Civil Law’ sınırları daha belli bir kanun. ABD’de uygulanan ‘Common Law’ ise bundan çok farklı. ABD’de iş yapma niyetinde olanların çok farklı bir hukuk sistemine tabi olacaklarını bilmelerinde fayda var.
  •          Farklı vize tipleri olduğu için ilk sorgulanan, ABD’de de iş mi yapılacağı, yoksa ABD şirketi mi olunacağı…
  •          Farklı sektörler için farklı izin ve ruhsat süreçleri olabileceği, bunların eyaletlere göre de değişkenlik gösterebileceği göz önünde bulundurulmalı.
  •          Şirket tipleri

o   Konsorsiyum, Joint Venture gibi yapılar aslında, bizde olduğu gibi ABD sisteminde de ‘adi ortaklık’ sınıfına giriyor.

o   C Corp bizdeki A.Ş.’ye benziyor. Kurulum giderleri limited şirkete göre daha yüksek. Türk şirketler tarafından en çok tercih edilen şirket tipi LTD ve sonra C Corp…

o   B Corp şirketinin toplumsal faydaya katkısı var. İnsan veya çocuk hakları benzeri faaliyetler yürütüyor. Bu sebeple de bazı vergi muafiyetleri bulunabiliyor.

o   S Corp, ortaklarının Amerikalı olması gereken şirket tipi…

  •          Vergi mevzuatları genelde her ülkede karmaşıktır. Ama ABD’de hem federal hem de eyalet vergi sistemleri olduğu için daha da karmaşık hale geliyor.
  •          Eyalet vergi oranları %15-35 aralığında değişiyor. Ayrıca ABD vatandaşı olmayan ortaklar, ABD vatandaşı olanlara göre bazı eyaletlerde daha fazla oranda vergiye tabi olabiliyor ve bu oran da %40-45 seviyelerinde olabiliyor.
  •          Uluslararası sözleşmelerde üç önemli konudan kaynaklı sorunlar yaşanabiliyor:

o   Sözleşme dili; İngilizce yazılmış sözleşmenin Türkçe tercümesinden kontrol edilip sorun görülmeyen sözleşmeler daha sonra çok büyük sıkıntılara yol açabiliyor. Hukukçu denetiminden geçmeyen ve tam anlaşılmayan hiçbir sözleşmeye imza atılmaması gerekiyor.

o   İki dilli sözleşmeler; bunlarda hangi dilin üstün kılındığı mutlaka belirtilmeli. Örneğin bazı sözleşmelerde bir dilde yapılan tanımlar tam olarak diğer dildeki kısımda yapılamamış olduğunda mahkeme süreçlerinde problemle karşılaşılıyor. Bir dili Türkçe olan sözleşmelerde hâkim dil Türkçe seçilemiyorsa en kolay anlaşılabilecek dil olan İngilizcenin hâkim dil olmasına gayret edilebilir.

o   Uygulanacak hukuk; Common Law hem çok daha az bilinen hem de yüksek cezaların yer aldığı hukuk olduğu için, yapılabiliyorsa Türk hukuku, olmuyorsa da Almanya, kara Avrupası gibi bize daha yakın olanların ya da İsviçre hukukunun seçilmesi uygun olacaktır. Uyuşmazlık durumunda uluslararası tahkimin yetkili kılınması da avantaj sağlayacaktır. ABD mahkemeleri önünde bir durumu açıklamaya çalışmaktansa uluslararası mahkemelerde anlatmak daha avantajlı olacaktır.

ABD’de Ticari Bankacılık ve Kredi İhtiyaçları

Vakıf Bank USA Genel Müdür Yardımcısı Güldal Şişman’ın ABD’de ticari bankacılığa ve iş finansmanına yönelik verdiği bilgiler ise şöyle:

  •          ABD ticaret sistemi nakit ile çalışmadığı ve krediye dayalı ilerlediği için ihtiyacı olmasa bile firmalar kredi kullanıyor. Sisteme giriş içinse kredi geçmişi çok önemli görülüyor. Bankalar kredi geçmişi olmayan firmalara hesap açsalar bile kredi sağlanması konusunda isteksiz davranabiliyorlar.
  •          Vakıfbank Türkiye’deki teminat ve gayrimenkulleri de ilgili sisteme raporlayarak kredi geçmişi olmayan firmaların da ticaret sistemine girişinde garantör oluyor. Ayrıca Türkiye’deki iş geçmişini de değerlendiriyor. Böylece bir kredi tarihi oluşturulmasına yardımcı oluyor.
  •          Tek şubesi olmasına karşın birçok eyalette hizmet veriyor.
  •          Dış ticaret finansmanı, ticari kredi kullandırma, nakit yönetimi gibi konularda destek olup gerekli yönlendirmeleri yapıyorlar.  Ama bu yönlendirme doğrudan bir muhasebeci veya avukata olmuyor.
  •          ABD’de iş yapmak için banka, muhasebeci ve avukat üçlüsü ile çalışmak zorunlu…
  •          Ne kadar cesur olursak olalım Türkiye’nin yalnızca Teksas eyaleti büyüklüğünde olduğunu aklımızdan çıkarmamamız gerekiyor. Faaliyet gösterilecek eyalet ve koridorun seçilmesi çok önemli. Türk şirketleri ABD’de ticaret konusunda en büyük sorunu ilk giriş aşamasında yaşıyor.

Eyalet Sunumları

Video konferans yönetimi ile seminere katılan Minnesota Ticaret Ofisi Yabancı Yatırım Direktörü Laurence Reszetar Minnesota eyaleti ve buradaki ticaret olanaklarıyla ilgili sunum, New York Eyaleti Kalkınma Ajansı Ortaklıklar Direktörü Lauren A. Merkel de New York eyaleti, yatırım ve ticaret olanaklarına ilişkin sunum gerçekleştirdi.

 

TÜDÖKSAD, Dünya Dökümcüler Birliği ve Avrupa Dökümcüler Birliği Üyesidir.

İŞ BİRLİKLERİMİZ

TÜDÖKSAD, CHROMAFOR (Erasmus+ KA202) projesinin bir ortağıdır.
TÜDÖKSAD, Türkiye Döngüsel Ekonomi Platformunun bir üyesidir
Rakamlarla TÜDÖKSAD
9.5 Milyar

Türkiye Döküm İhracatı (Euro)

2

Türkiye'nin Avrupa Döküm Üretim Sıralaması

1976

Kuruluş Tarihi

203

TÜDÖKSAD Üyelerinin Sayısı