OSD Başkanı Haydar Yenigün, çip krizinin öngörülerinin de üzerinde uzadığını dile getirerek, yılsonu ihracat hedeflerini nisan ayına göre yaklaşık 80 bin adet aşağı çektiklerini söyledi. Yenigün, “Çip sorunu 2022’nin ikinci çeyreğine uzayabilir” dedi.
Otomotiv çip krizini aşamıyor. OSD Başkanı Haydar Yenigün, tedarik sıkıntısının öngörülerinin de üzerinde uzadığını dile getirerek, yılsonu ihracat hedeflerini nisan ayına göre yaklaşık 80 bin adet aşağı çektiklerini söyledi. OSD, nisanda yıllık ihracat hedefini 1 milyon 100 bin adete düşürülmüştü. Yenigün’e göre, “Çip sorunu 2022’nin ikinci çeyreğine uzayabilir.”
Toyota Türkiye üst yöneticisi Ali Haydar Bozkurt da satabileceklerinin yarısı kadar araç geldiğini ifade ederek, Önümüzdeki aylarda da durum böyle devam edecek gibi görünüyor” diyor. Çip krizinin otomotiv endüstrisinde yarattığı kayıp artıyor. OSD Başkanı Haydar Yenigün, genel tedarik sıkıntısındaki süreçlerin yılsonu üretim ve ihracat tahminlerinde güncelleme yapmaları ihtiyacını doğurduğunu söyledi.
Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) Başkanı Haydar Yenigün, geçen cuma düzenlediği basın toplantısı ile 2021’in ilk 6 ayına ilişkin sektör rakamlarını paylaştı, yılsonu beklentilerini açıkladı. Gündemlerindeki en önemli sıkıntılardan birinin uzun süredir devam eden mikroçip darboğazı olduğunu dile getiren Yenigün, “İlk günlerde ‘bugün yarın geçer, rahata kavuşuruz’ dediğimiz çip krizi önümüzdeki kısa ve orta vadeyi hala işgal edecek gibi. Çeşitli danışmanlık firmalarının yayımladığı raporlar bize bunu gösteriyor. Çip sorunu bu yılın sonuna kadar bizi tehdit etmeye devam edecek. Sorun gelecek yılın ikinci çeyreğine kadar uzayabilir” dedi.
İkinci kez revize edildi
2021’e umutlu başlayan otomotivciler, ocak ayında en az 1 milyon 140 bin adetlik ihracat hedefi koymuştu. Nisan ayında bu rakam 1 milyon 100 bin adede çekilmişti. Haydar Yenigün, çip krizi nedeniyle temmuz ayında hedeflerinin yeniden revize edildiğini ve ihracat adetlerinin 1 milyon 20 bin adede çekildiğini söyledi.
110 milyar dolar maliyet kaybı
Yenigün, uluslararası raporlara göre, 2021’de temmuz ayına kadar mikroçip krizinden ötürü 4 milyon 94 bin milyon adet araç üretilmediğini, bu rakamın yıl sonuna kadar 6 milyon 100 bin adede ulaşacağının öngörüldüğünü aktardı. Yenigün, “Mikroçip krizinin dünya otomotiv endüstrisine maliyeti 110 milyar dolar” dedi.
Sac fiyatı ikiye katlandı
Hammadde fiyatlarındaki artışın da sektörü zorladığını belirten Yenigün, “Hammade fiyatları artık iyice yükseldi. Daha önce ortalama 600 dolara aldığımız bir ton sacı neredeyse iki katı fiyatına alıyoruz. En yüksek girdi miktarınızı oluşturan hammadde iki misli fiyata çıkmış durumda. Bunu bakırdı, kauçuktu, plastikti, hepsi farklı oranlarda takip ediyor.
Bu durum geçecek. Ancak geçene kadar piyasaya oldukça büyük hasar verecek. Muhtemelen 2022’nin ilk altı ayında hayatın eskiye doğru döneceğini öngörüyoruz” dedi. Yenigün, pandemiyle başlayan konteyner bulunurluğu ve hızla yükselen navlunun da sektörü zorlayan bir diğer konu olduğunu söyledi.
“Trump’tan kalma vergiler kalkmalı”
Eski ABD Başkanı Trump zamanından kalma çeşitli gündemleri de olduğunu anlatan Yenigün, “Trump döneminde, Avrupa ile ABD’nin çekişmesi sonucunda ortaya çıkan ilave vergiler ve soruşturmalar var. Burada bizim memleketimizde de bir soruşturma var. Bu tabii ki diğer ülkelerin aldığı önlemlere karşı devletin aldığı esasında bir karşı atak. Bunu anlayabiliyorum. İtiraz da etmiyorum. Ancak içinde bulunduğumuz dönemde bu kadar büyük maliyetlerle uğraşırken Avrupa’daki rekabetçiliğimize uygun olmayan bir durum olduğunu düşünüyorum.
Dolayısıyla bu soruşturmanın bir an önce kaldırılmasını, hatta şu anda uygulanan vergilerin, yani ilave verginin de kaldırılması gerektiğine inanıyorum. Çünkü bunlar yapılmazsa bunları uygulamayan diğer ülkeler bu yüksek maliyetlerden nispeten daha avantajlı olarak çıkıp, Avrupa’daki özellikle, satışlarda bizim önümüze geçebilecek” açıklamasını yaptı.
Yenigün, veri ekonomisi ve veri yönetiminden para kazanma konusunun da dünyanın gündeminde olduğunu, geleceğin bunun üzerine kurulu olduğunu ifade ederek, “Buna uyum sağlamazsak yine otomotiv sektörü olarak çok ciddi bir sıkıntıya gireceğiz diye düşünüyorum” dedi. Yaşanan tüm bu sıkıntılara rağmen 2021 yılının kötü gitmediğini ifade eden Yenigün, otomotiv üretiminin ilk yarıda yüzde 23.3 arttığını açıkladı. Bu artışta baz etkisini de göz önünde bulundurmak gerektiğini hatırlatan Yenigün, “Üretimin yüzde 23,3 artıyor olması tabii ki her bakımdan çok önemli ama büyüklük olarak geçen yılı da dikkate almak lazım.
İhracatımız kapasite kullanım oranımız, üretimimiz hepsi yükseliyor. Biz her zaman 2017 yılı, yani endüstrinin en iyi olduğu yıl ile mukayese ediyoruz ki esas hedef noktamızı kaybetmeyelim. Kendimizi şu anki göreceli olarak yüksek görünen rakamlarla oyalamayalım. Esasen bizim hedefimiz 2017’deki yüksek üretim sayılarını yakalayıp bir an önce o rakamlarının üzerine çıkmak. Beni en çok sevindiren de kg başına ihracat değerimiz. Ana sanayide bu kg başına ihracat değeri bu yıl 10.78 dolara çıktı. Bu rakamlar önümüzdeki yıllarda artacak çünkü endüstrinin tamamı yüksek teknolojiye yöneliyor” dedi.
Tatil sonrası vaka artışı endişesi var
OSD Başkanı Haydar Yenigün, otomotiv sanayiinin aşı ortalamasının yüzde 71 olduğunu, bazı şirketlerde bu oran yüzde 90’ların üzerine çıktığını açıkladı. Bu olumu gelişmeye rağmen pandemi konusunda bir takım endişeleri de olduğunu vurgulayan Yenigün, şöyle konuştu: “COVID-19’un delta versiyonu, delta plus versiyonu hepimizi geriyor.
Aşılama konusunda, olumlu bir gidişat varsa da önümüzdeki yaz mevsimi, tatiller, yurtdışından gelen turistlerin, Türkiye’ye girmesi gibi nedenlerle en büyük korkumuz eylül ayında, yani tatil sonrası şehirlerimizde, şirketlerimizde ve ülkemizde bunun tekrar yükselişe çıkması. Anladığım kadarıyla devletin de yapmak istediği aşılamayla bunun önüne geçmek. Umarım sıkıntılı bir süreç yaşamayız.”
“2021 traktörcülerin yılı oldu”
OSD’nin verilerine göre, haziranda üretim yüzde 3.8 artarak 107 bin adet oldu, pandemi öncesi olan 2019 rakamına yaklaştı. Haziran 2019’da 109 bin adetlik üretim yapılmıştı. Yılın ilk altı ayında otomotiv üretimi bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 23 artarak 639 bin 661 adet, otomobil üretimi yüzde 15 artarak 416 bin 21 adet olarak gerçekleşti. Traktör üretimiyle birlikte toplam üretim ise 669 bin 409 adede ulaştı. 2019’un aynı döneminde bu rakam 735 bin adet olmuştu.
Aynı dönemde, otomotiv ihracatı adet bazında yüzde 15 artarak 461 bin 528 adet olurken, otomobil ihracatı ise yüzde 6 artarak 297 bin 127 adet oldu. Ocak-haziran döneminde toplam pazar geçen yıla göre yüzde 57 artarak 411 bin 952 adet düzeyinde gerçekleşti. Haydar Yenigün, “Traktördeki yükselme özellikle dikkat çekiyor. Her zaman söylüyorum bu sene traktörcülerin yılı, oldukça iyi bir şekilde gidiyor. Ama diğer bütün ürünlerde de rakamlar iyi. Kamyon grubunda fabrikalar bildiğim kadarıyla siparişlere yetişemiyorlar. Bir kısmı canlı pazardan, bir kısmı da şu malum mikroçip tedarik sorunu nedeniyle” dedi.
Türkiye’de karbon değeri hala belirlenmedi!
Birçok sektörde olduğu gibi Türk otomotiv sanayisinin de en önemli gündeminin Yeşil Mutabakat olduğunu ifade eden Haydar Yenigün, özellikle sınırda karbon vergisiyle ilgili çok yoğun bir gündemleri olduğunu vurguladı. Yenigün, konuyla ilgili şunları söyledi: “Karbon borsası, karbon değeri, şu anda Türkiye’de daha hâlâ belirlenmemiş durumda.
Karbon konusunda ülkemizin belli tarifleri yok. Örneğin bir kilo karbonun parasal karşılığı ülkede henüz belirlenmiş değil. Bazı ülkeler belirledi, bizde de belirlenecek diye bekliyoruz. Hepimiz hazırlanıyoruz. Avrupa’ya yapacağımız satışlarda karbon sıfır üretim için yapmamız gerekenler var. Yine tedarik sanayiinin ve tabii ki lojistik sanayiinin bu konuda yapması gereken korkunç büyüklükte bir iş yükü var. Bu iş yükü öyle bir şey ki, ‘bunu yapmayayım’ da diyemezsiniz. Çünkü yapmadığınız anda dünyaya, Avrupa’ya araç satamazsınız veya parça satamazsınız. Hepimiz hazırlanıyoruz, bu konuda bir sıkıntı olacağını düşünmüyorum.
Türkiye’de enteresan bir vergilendirme sistemimiz var. İçinden çıkmak gerçekten mümkün değil. Verginin vergisini ödeyen bir sektörüz. ÖTV’nin KDV’sini ödüyoruz. Bu otomotiv sanayinin Türkiye’de gelişimini engelleyen bir süreç. Ben yakın zamanda devletin, dünyadaki örnekleri de inceleyerek, kendi yol haritamızı, karbon nötral sıfır karbonlu otomotiv sektörü oluşabilmesi için neler yapılması gerekir çalışmasını kanun koyucular ve biz STK’larla birlikte yapacağımızı ve bunun yakın zamanda açıklanacağını umuyorum. Dolayısıyla Avrupa’dan daha geç devreye girmekle birlikte, bizim memleketimiz de o ekosistemin içine girecek.”
(Kaynak:Dünya)