Şirket olarak cirolarını gerek iç gerekse dış pazarda artırmayı amaçladıklarını kaydeden Dirinler Yönetim Kurulu Üyesi Feyzan Dirin, şirket olarak dijitalleşme projeleri üzerinde çalıştıklarını söyledi. Dirinler Yönetim Kurulu Üyesi Feyzan Dirin, şirketlerinin yılın ikinci yarısındaki gündemlerini değerlendirdi.
“HEDEFİMİZ, İLERİ TEKNOLOJİ ÜRETEN ÜLKELERİN KAYBETTİĞİ PAZARLAR”
Kovid-19 nedeniyle tüm dünyada bir belirsizlik söz konusu. Makina sektörü de bu belirsizlikten payını aldı. Doğrusunu söylemek gerekirse ‘Dirinler’ olarak biz bu süreçten çok etkilenmedik. Yılların getirdiği tecrübe ve güvene dayalı kurulan müşteri ilişkilerimiz sayesinde sadece önlem amaçlı işlerimizi yavaşlattık, tamamen durdurmayı aklımızın ucundan bile geçirmedik. Bu yavaşlama da yalnızca termin sürecimizi uzattı. Çoğu sektör temsilcisinin aksine biz bu salgın sürecinin uluslararası pazarda, Türkiye sanayisindeki makina sektörüne avantaj olarak geri döneceğine inanıyoruz. Çünkü biz Alman kalitesinde makina üretiyoruz. Almanya, bizim Avrupa’daki en büyük pazarımız. Dirinler olarak; Almanların tercih ettiği, ileri teknoloji makina üreten ülkelerin salgın nedeniyle kaybettiği pazarları kazanmayı hedefliyoruz. Bu hedefe ilerleyebilmek için çalışanlarımızın sağlığına çok önem veriyoruz ve gerekli tüm önlemleri alıyoruz. Bizim her zaman en büyük sermayemiz çalışanlarımız. Biz salgın Türkiye’de başlamadan önce haftalık toplantılarla önlem sürecini başlatmış ve hedeflerimizi belirlemiştik.
Makina sektörü hayatın hemen hemen her alanında olan bir sektör, Türkiye’nin lokomotifi. Aynı zamanda katma değerli üretim ve ihracat açısından tüm dünya ülkeleri için stratejik bir öneme sahip. Bu denli önemli olan ihracat payımızdan sektör olumsuz etkilendi. Biz bu süreçte salgının küresel piyasadaki olumsuz etkilerine rağmen, pazarlarımızda ihracat payımızı arttırmak için gerekli tüm sağlık önlemlerimizi alıp üretime kesintisiz olarak devam ettik, ediyoruz ve edeceğiz de. Salgın sürecinin başından beri tüm çabamız bu süreç ve sonrasında oluşabilecek tüm riskleri en aza indirmek için. Ortaya çıkacak olan her fırsatı değerlendirmek için doğru noktalara odaklanmaya çalıştık. Bizim bu süreçteki odak noktamız beşeri sermayemiz oldu. Var gücümüzle beşeri sermayemizi, insan gücümüzü korumaya çalışıyoruz, ülkemiz istihdamına olan güçlü katkımızı korumak için her şeyimizi ortaya koyuyoruz. Bu süreçte iç pazarda yerli üreticinin korunması çok önemli. Biz bundan sonrası için kendi iç pazarımızda korunduğumuzu hissederek, katma değerli ürünlerimize yoğunlaşmak ve dünya pazarında elimizi güçlendirmek istiyoruz. 2020 yılında koyduğumuz hedeflere ulaşabilmek için her zamankinden daha fazla çaba gösteriyoruz. Bu dönemde de makinalarımızı zamanında ve sorunsuz olarak üretmeye devam ettik. Yıllardır yapmış olduğumuz makinalar ile kendimizi sektörümüze kanıtladık. Kapasite, tonaj ve kalite olarak ön plandayız. Düşünün ki makina yapabilen makinalar ürettik biz. Ar-Ge çalışmalarımızı da çoktan tamamladık.
“DİJİTAL ALTYAPIYI GÜÇLENDİRMEK KİLİT ÖNEMDE”
Ciromuzu hem iç hem dış pazarda artırmayı istiyoruz. Bunun için çalışmalarımızı yürütmeye devam edeceğiz. Bu süreçte teknolojinin ve dijitalleşmenin önemini bir kez daha anladık. İletişimi ve iş birliğini mümkün kılan dijital uygulamalar, bu tip krizlere dayanmakta büyük bir rol üstleniyor. Dijitalleşme yalnızca kriz zamanları için önemli değil, artık globalleşen bir dünyada yaşıyoruz ve dijital uygulamalara talebin oldukça yüksek olduğunu görüyoruz. Ekonomi giderek daha da çok globalleştikçe, dünyanın pek çok bölgesi iletişime daha açık hale geldikçe bu eğilimin de daha çok altı çiziliyor. Biz de dijitalleşme projeleri üzerinde çalışıyoruz. Dijital altyapıyı güçlendirmek hayati bir önem taşıyor.
“REKABET AVANTAJI İÇİN PANDEMİ SONRASINA HAZIRLANIYORUZ”
Normal zamanda da üretim yapmak kolay bir şey değil. Ama biz işin çekirdeğinden geldik. Bizim çocukluğumuz makinaların içerisinde geçti. Makina imalatı yapılır yapılmasına makina de çalışır ama önemli olan o makinanın görevini layıkıyla yerine getirmesi, performansının yüksek olması ve problem çıkarmaması. İşini severek, fedakarlıkla yapacaksın ki o işten verim alabilesin. Sadece teoride kalırsa olmuyor, biz işimize aşığız, gece gündüz işimizi düşünüyoruz. Bu tip dalgalanmalar ve sorunlar da yalnızca pandemiye mahsus değil, önemli olan çözüm üretebilmek. Biz bu süreç içerisinde olası çözümler için doğabilecek bütün fırsatları yakından takip ediyoruz. Salgının beraberinde getirdiği avantajları ve dezavantajları analiz ederek, en verimli yol haritasını çizmek için çok çalışıyoruz. Adımlarımızı doğru ve verimli şekilde atmak, bu süreci en az hasarla hatta belki de güçlenerek atlatmak için gereken tüm hesapları yapıyoruz. Biz bugünden pandemi sonrasını düşünüyoruz. Pandemiden sonraki dünyayı düşünmenin ve bunun için önceden hazırlanmanın uluslararası pazarda bize büyük rekabet avantajları sağlayacağına inanıyoruz.
