Döküm endüstrisinin gündeminde olan kullanılmış döküm kumlarının bertarafı konusu, hem depolama maliyetlerinin artması hem de büyükşehirlerdeki depolama alanlarının kısıtlı olması nedeniyle alarm veriyor.
Metal döküm endüstrisinde kullanılan ağır sanayi kumları gemi inşa, metalürji,inşat ve çimento başta olmak üzerebirçok alanda geniş bir yelpazede kullanım alanına sahip. Sadece döküm sektörü için 1 tonluk bir döküm işlemi için yaklaşık 5 tonluk ağır sanayi kumu gerekiyor. Bu üretimin sonucunda, 400 ila 600 kilo arasında kullanılmış döküm kumu atık hale geliyor. Sektörün 2020 rakamlarına göre yaklaşık 3,5 milyar Euro’luk ihracat değerine ulaştığı göz önüne alındığında kullanılmış döküm kumu konusunda ortaya ciddi bir hacim çıkıyor.
Türkiye Döküm Sanayicileri Derneği (TÜDÖKSAD) ve Dünya Dökümcüler Birliği (WFO) Yönetim Kurulu Başkanı Umur Denizci, toplam metal döküm üretimi sıralamasında Türkiye’nin dünyada dokuzuncu Avrupa’da ise ikinci sırada yer aldığına işaret ederek, “Ülkemizde 2019 yılında 2 milyon 314 bin 245 ton döküm üretildi. Kum kalıba döküm tekniği ile üretim miktarını göz önüne alırsak; geri kazanım potansiyeli olan yaklaşık 1 milyon ton kullanılmış döküm kumu oluştuğunu hesaplıyoruz.” dedi.
Kullanış döküm kumunun daha önceleri belediyelere ait çöp sahalarında yüzey örtüsü olarak kullanılmak suretiyle bertaraf edildiğini anlatan Denizci, “Bu kumular son dönemde genellikle düzenli depo sahalarında depolanmak suretiyle bertaraf ediliyor. Ancak, artan depolama maliyeti ve özellikle büyükşehirlerdeki kısıtlı depolama sahaları, dökümhanelerin genellikle İstanbul ve çevresinde yoğunlaştığı göz önüne alındığında, söz konusu malzemenin başka alanlarda değerlendirilmesini zorunlu kılıyor.” diye konuştu.
Yasal düzenleme için girişimlerde bulunuluyor
Döküm sanayicileri olarak kullanılmış döküm kumlarının tekrar değerlendirilmesi için kamu nezdinde girişimlerde bulunduklarına dikkat çeken Umur Denizci, kullanılmış döküm kumlarını değerlendirme yöntemlerine ve teknik altyapılarına dair detaylı raporlar hazırladıklarını, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı başta olmak üzere ilgili Bakanlıklarla paylaştıklarını belirtti.
Denizci, “Kullanılmış döküm kumu başta çimento olmak üzere, inşaat ve kara yolu yapımında da değerlendirilebilen önemli bir alternatif hammadde konumunda. Lakin, herhangi bir yasal zemin bulunmadığı için dökümhaneler ile bu tesisler arasındaki iş birlikleri kısa ömürlü ve proje bazlı oluyor. Bu kapsamda yasal düzenlemelerin yapılması hem döküm sanayisi hem de atıkların ekonomiye kazandırılması konusunda önemli bir yere sahip.” değerlendirmesinde bulundu.
Kanada ve ABD kullanıyor, AB önemli teşvikler sunuyor
Kullanılmış döküm kumunun İngiltere, Avrupa ve Kuzey Amerika'da geri kazanılarak; çimento, asfalt, beton, briket ve akışkan dolgu üretimi gibi inşaat mühendisliği uygulamalarında kullanıldığını tespit ettiklerine vurgu yapan Denizci, şunları kaydetti: “Örneğin; akışkan dolgu malzemesi olarak ABD’nin Ohio eyaletinde buluna Cleveland Havaalanı inşaatında, beton bariyerlerde ve yol dolgusunda kullanılmış döküm kumundanüretim aşamasında faydalanıldığını gördük. Ayrıca, Amerika'da yapılan bir çalışmada, ömrü tamamlanmış bir maden ocağının kullanılmış döküm kumu ile doldurulduğu belirtiliyor. Kanada'da kullanılmış döküm kumunun bitümlü asfalt karışımlarında kullanımına 1980’den beri izin veriliyor ve Avustralya'da da akışkan dolgularda kullanımı mevcut. Avrupa Birliği bölgesinde ise döngüsel ekonomi ve sıfır atık çerçevesinde, kullanılmış döküm kumları belediyeler tarafından tekrar ekonomiye kazandırılıyor ve işletmelerin önemli resmi teşviklerden faydalanma imkânı bulunuyor.”
Alternatif hammadde özelliğine sahip
Kullanılmış döküm kumlarının özellikleri itibariyle önemli bir alternatif hammadde konumunda yer aldığını dile getiren Umur Denizci, “Çimento, inşaat ve yol dolgu uygulamaları başta olmak üzere dünyada birçok uygulaması mevcut. Kullanılmış döküm kumlarının çimento ve inşaat malzemesi üreten tesislerde alternatif hammadde şeklinde kullanımının ve yol yapım/dolgu projelerinde kullanımı hususunda yasal zemini oluştuğu takdirde sektörümüz ve ülkemiz adına büyük bir değer yaratılmış olacak.Tüm bu alternatif endüstriyel uygulamalar hem dökümhanelere hem de diğer kullanıcı durumundaki sanayicilere mali yönden kazanç sağlayacağı gibi, yerel ve ulusal bazda çevresel fayda da sağlayacak.” şeklinde konuştu.