Döküm Sanayisi: Rekabeti Doğru İzlemek Başarı İçin Anahtar

Genel Sekreterimiz Tunçağ Cihangir Şen, Ekonomi Gazetesi’ne verdiği röportajda döküm sanayimizin mevcut durumu ve geleceği hakkında önemli değerlendirmelerde bulundu. Sanayimizin gelişmesi için keşiflere gerek olmadığını, mevcut rakipleri takip ederek sürdürülebilir başarıyı yakalayabileceğimizi vurguladı.

Küresel ölçekte döküm üretiminin durumunu paylaşınca Çin’in ciddi biçimde diğerlerinden ayrıştığını anlıyoruz. Belirlenen her stratejinin arka planında hangi teşvik sistemi olduğu, teşvik sisteminin ölçeği ve zamanı belli, inisiyatifi sadece üreticilerin işi olarak görülmüyor; ülke kalkınmasının bir bileşeni olarak algılanıyor. Ülkemizde döküm üretimini çok ciddi bir piyasa analiziyle, geçiş dönemlerinde en az hasarlı atlatmanın yollarını ortak akılla bulmak ve birlikte uygulamak gerekiyor. Kamu kurumlarıyla birlikte geliştirilecek uzun dönemli gelişme stratejisi ve o stratejiyi hayata taşıyacak destek hizmetler sektör açısından hayati öneme sahip.

Türkiye Döküm Sanayicileri Derneği (TÜDÖKSAD) 75. Dünya Döküm Kongresi’ne katılmak üzere 20 kişilik bir ekiple Çin’e giderek, 10 günlük bir inceleme gezisi gerçekleştirdi ve Çin’deki döküm sektörünü yakından inceledi. 75. Dünya Döküm Kongresi Çin Halk Cumhuriyeti’nin Sichuan eyaletinde gerçekleşti. TÜDÖKSAD heyeti kongre sürecini yerinde takip ederek, bir sonraki ev sahibi olarak devir teslim töreninde kongre bayrağını teslim aldı. 76. Dünya Döküm Kongresi Eylül 2026’da TÜDÖKSAD’ın ev sahipliğinde İstanbul’da düzenlenecek.

Çin’deki döküm sektörünü yakından inceleme fırsatı bulan TÜDÖKSAD heyetinin 10 günlük bu araştırma gezisinin ardından Genel Sekreter Tunçağ Cihangir Şen’in gözlemlerini sizlerle paylaşıyoruz. İnceleme gezisi ekibindeki Dernek Genel Sekreteri Tunçağ Cihangir Şen’i Barış Sedef ve Veysel Ağdar’la dernek merkezinde ziyaret ederek gözlemlerini not ettik.

Önce döküm üretiminin dünyadaki yerini öğrenmek istedik. On yılı aşkın süredir TÜDÖKSAD’da çalışan Şen, Türkiye döküm sanayinin dünyadaki yerini özetle şöyle aktardı:

▶Çin, döküm sektöründe büyük bir ağırlığa sahip… Yıllık 110 milyon ton olan global döküm üretiminin yaklaşık yüzde 50’sini 55 milyon tonunu Çin gerçekleştiriyor. Bu açıdan baktığımızda, ülkemizdeki döküm sektörü ilgililerinin Çin’i yakından izlemesi, Çin’deki gelişmelerin fırsatlarını ve tehlikelerini baskın hale gelmeden nasıl karşılayacağının alternatif tepki biçimlerini dinamik bir anlayışla değerlendirmesi gerekiyor.

▶İkinci sırada Hindistan yerini alıyor. Hindistan’daki yıllık döküm üretimi de 12 milyon tonu aşıyor. Dünya genelinde jeopolitik gelişmeler yakından izlendiğinde, Hindistan’ı Çin’i dengelemesi için destekleyen büyük güçler olduğunu görüyoruz.

▶Dünya döküm üretiminin üçüncü sırasında ABD yerleşiyor. ABD İkinci Dünya Savaşı öncesinden başlayarak her alanda üretimini geliştirmiş bir ülke. Değişik üretim alanları arasında bütün sektörlere girdi veren döküm üretimini de geliştirmiş. ABD’nin döküm üretimi de 11 milyon tonu aşıyor.

▶Japonya 20’nci yüzyılda kalkınmış ülkelerden biri. Ülkedeki imalat sektörünün gelişmesinde döküm sanayinin etkileri yüksek… Japonya da yılda 4 milyon ton döküm üretimi yapan ve dördüncü sırada yer alan küresel oyuncu.

▶Büyük güçler arasında yer alan Rusya’nın da üretimi son resmi rakamlara göre, Japonya’nın üretimine denk, yani yılda ortalama 4 milyon ton döküm üretiyor.

▶Döküm üretiminde altıncı sırada Almanya var: 3.8 milyon tonluk üretimini sürdürüyor.

▶Türkiye ise yedinci sırada yer alıyor. Döküm üretimi yılda 3 milyon ton düzeylerinde olan Türkiye dünya genelinde yedinci, Avrupa özelinde ise ikinci büyük döküm üreticisi.

Üretim rakamları talebe ve yapılan yeni yatırımlara göre değişse de sıraladığımız yedi ülke yaklaşık 90 milyon ton döküm üretimi yapıyor.

ÇİN DÖKÜM SANAYİNİ AYRIŞTIRAN YÖNLER

Küresel ölçekte döküm üretiminin durumunu paylaşınca Çin’in ciddi biçimde diğerlerinden ayrıştığını anlıyoruz. Çin’deki döküm üretimini yakın zamanda gözlemlemiş olan heyetin üyesi olan Tunçağ Cihangir Şen’e Çin’i diğer ülkelerden ayrıştıran özellikleri hakkında ne düşündüklerini soruyoruz. Bize aktardığı gözlemlerini özetleyerek paylaşalım:

1-Çin diğer üretim alanlarında olduğu gibi, döküm üretimi konusunda da net bir stratejiye sahip. Ne yaptığını ne yapacağını sadece siyasi irade değil, bürokrasi, sektör ilgilileri, doğrudan ve dolaylı ilgisi olan herkes ne yaptığını, niçin yaptığını ve nasıl yaptığını biliyor.

2-Belirlenen her stratejinin arka planında hangi teşvik sistemi olduğu, teşvik sisteminin ölçeği ve zamanı belli. Belirlenen kalkınma inisiyatifi sadece üreticilerin işi olarak görülmüyor; ülke kalkınmasının bir bileşeni olarak algılanıyor.

3-Kongre’nin düzenlendiği Sichuan Eyaleti Deyang şehri petro-kimya ve döküm üretiminin geliştirilmesinde kümelenme alanı olarak seçilmiş. Döküm sektörünün girdi verdiği önemli sektörlerden biri. Deyang şehrinde her türlü döküm yapabilen tesisler kümelenmiş.

4-Çin Döküm Sanayicileri Derneği (FICMES) ile özel bir toplantıda bir araya geldik. Shenyang kentindeki Shenyang Dökümcülük Araştırma Enstitüsü (SRIF) tanıtıldı.

Döküm araştırmaları 200 dönümlük kapalı alanı bulunan bir merkezde yapılıyor. Araştırma merkezi 5 bölümden oluşuyor:

▶Birincisi, sektörün imkân ve kısıtları hakkında yurtiçi ve yurtdışında gelişmeler izleniyor; toplanan veriler işleniyor; olası fırsat ve tehlikeler analiz edilerek sektör ilgilileri anında bilgilendiriliyor. Araştırma merkezinin çok önemli görevi, artık bir üretim faktörü haline gelmiş. Siyasi irade ve bürokrasinin ‘ üretim faktörü’ olarak tanımladığı ‘veri sağlama’ konusunda kolektif bir çözüm üretiliyor.

▶İkincisi Ar-Ge bölümü. Ülke genelinde döküm alanında gelişmeler izlenerek bir hafıza oluşturuluyor. Dünya genelinde gelişmeler izlenerek, bir sonraki aşamada pilot tesislerde üretilerek endüstriyel üretime geçişin önemli bir aşamasında kolektif çözüm üretilmiş oluyor.

▶Üçüncüsü, yeni alaşımların denendiği bölüm. Değişen teknolojik koşulların gerektirdiği yeni alaşımlar izlenerek bu bölümde üretilip test edilerek know-how oluşturuluyor. Yeni alaşımların denenmesinin maliyeti ortaklaşa karşılandığı için işyerleri ölçeğinde önemli bu alana kaynak bağlanması engelleniyor.

▶Dördüncüsü, ülkemizde bir türlü çözülemeyen bir soruna çözüm üretiyor. Sektörün ihtiyacı olan ileri düzeyde işgücünün yetiştirilmesi. İyi eğitilmiş, yeni gelişmeleri izleyen, her gün gelişmeleri işine uygulayan, ertesi gün uygulayabilecek yeni arayışların izini süren işgücü yetiştirilmesi ve sektörün hizmetine sunulması Çin döküm üretimine çok önemli bir avantaj sağlıyor.

▶Beşincisi döküm üretiminde yeni gelişme alanı olarak görülen üç boyutlu eklemeli üretim teknolojisi makineleri ve prototip ürünler konusunda yapılan denemeler. Böylece yeni bir tekniğe odaklanarak, geleneksel döküm yöntemleriyle yapılamayan işleri yeni tekniklerle yapmanın önü açılıyor.

Shenyang Dökümcülük Araştırma Enstitüsü’nde 3 bin 500’den fazla işinin ehli çalışan sektörün önünü açmak için devlet destekli araştırmalarla sektöre katkı yapıyor.

ÇİN DEVLET POLİTİKALARINA BİR BAKIŞ

Türkiye Döküm Sanayicileri Derneği Genel Sekreteri Tunçağ Cihangir Şen’e genel ve sektörel politikalar bazında da gözlemlerini ve izlenimlerini özetle soruyoruz:

▶Devlet ile özel yatırımcıların uyumu çok önemli üstünlük yaratma alanlarından biri. Sektörlerin yapısal ve ekonomik özelliklerine göre ölçeklendirme, ölçeklerin kârlılığı sürdürmesini dikkate alan finansman yapıları ve işleyişi bu ülkenin kendine özgü izleme, gözleme ve denetleme disiplini de rekabet gücü yaratmanın merkezi etkeni olarak önemli.

▶Çin’de sağlam ve dayanıklı tedarik zincirinin oluşturulması bir kamu politikası olarak algılanıyor ve belirlenen hedeflere varmak için çok açık ve net denetimlerle gereksiz kaynak bağlamaların önüne geçiliyor.

▶Bir başka özellik “geleceğe yatırım yapma” konusundaki algı. Bilim ve teknolojinin gündeme getirdiği bütün gelişme alanlarında, amaç ve hedefleri netleştirilmiş alanlarda 3D – üç boyutlu baskı ve eklemeli üretim- uygulamalarında olduğu gibi kolektif pilot tesislerde yapılan çalışmalar, sahada uygulanabilir hale getiriliyor. Geçiş dönemini bilinçli kısaltma çalışmaları ülke gelişmesine katkı yapıyor.

Çin, diğer üretim alanlarında olduğu gibi, üretimi konusunda da stratejiye sahip… Ne yaptıklarını, ne yapacaklarını sadece sektör ilgilileri değil, siyasi irade, bürokrasi ve ilgili olan herkes biliyor. Yakından izlemek ne yapmamız gerektiğini bize çok net gösteriyor.

Ülkemizde ne yapmalıyız?

Çin’de döküm üretimi konusunda gelişmelerle ilgili gözlemleri paylaşırken, bu gelişmelerden ülkemiz için çıkaracağımız dersler zihnimizde hareketleniyor. Tunçağ Cihangir Şen’in bizimle paylaştığı gözlemlerden yola çıkarak öncelikle aşağıda paylaşılan hususlar akla geliyor:

✔ Türkiye’de döküm sektörünün üretim kapasitesi ve teknik imkânları belli bir deneyim ve birikim sağlamıştır. Pandemi sürecinde yakalanan ivmeyle ülkemizde 500 milyon doların üzerinde bir kapasite yatırımı gerçekleşti. Üretim hacmi bakımından Avrupa ikincisi ve dünya yedincisi olmamız geldiğimiz noktayı çok açık ifade ediyor.

✔ Ancak, dünyada yaşanan yeni jeo-ekonomik gelişmeler talebin hızla değişmesine yol açıyor. İçten yanmalı motorlar yerine hibrit ve elektrikli araçların yaygınlaşması ve ikiz dönüşüm gibi talebi köklü biçimde dönüştüren gelişmeler oluyor. Ülkemizde döküm üretimini çok ciddi bir piyasa analiziyle, geçiş dönemlerinde en az hasarlı atlatmanın yollarını ortak akılla bulmak ve birlikte uygulamak gerekiyor. Ayrıca, her geçen gün artan iş gücü ihtiyacı ve bu noktadaki boşluklar kritik düzeylere ulaştı.

✔ Avrupa genelinde yaşanan ekonomik durgunluk ve genel siyasi değişimlerin yarattığı etkiler hala devam ediyor. En büyük pazarımız olan AB ülkelerinde otomotiv sanayi üretimi COVID-19 öncesinin düzeyine ulaşmakta zorluklar yaşıyor.

✔ Hindistan ve Vietnam gibi ülkelerde çok önemli yatırımlar yapılıyor. Dünyanın farklı bölgelerinde üretimle ilgili gelişmelerin yakından izlenmesi, olası etkilere göre alternatifler üretilmesi önemli. Türk döküm sanayisinin yeni pazarlara açılması ve farklı ülkelerle stratejik partnerlik noktasında iş birlikleri geliştirmesi yeni atılımların önünü açabilir.

✔ Seri üretim ile butik üretimlerin farklılıkları dikkate alınarak yatırımların yapılması konusunda plan disiplini kadar kontrollerin yapılması da ülke yararını artırabilir.

✔ Türkiye’de biriken know-how bir üst basamağa taşınmalı. Ayrıca fuarlarda Çinliler kalabalık gruplar halinde ziyaretçileri stantlarına taşırken, bizim de özelliklerimizi müşteriye aktarmak için farklı ve dinamik yaklaşımları sergileme ihtiyacımız var.

✔ Geçen yıl ülkemizde döküm ithalatı neredeyse ikiye katlandı. Bu gelişmeyi iyi analiz ederek ithalatı dengede tutacak ve döküm sanayimizin rekabet gücünü iç piyasada koruyacak önlemler ve teşvikler geliştirilmezse ters yönde gelişmeler olabilir.

✔ Dünya genelinde yeni bir iş modeli haline gelen “yeşil dönüşüm” konusunda döküm sektöründe bir “yol haritası” oluşturma konusunda geç kalınmadan harekete geçilmeli.

✔ Kamu kurumlarıyla birlikte geliştirilecek uzun dönemli gelişme stratejisi ve o stratejiyi hayata taşıyacak destek hizmetler sektör açısından hayati öneme sahip.

✔ Yüksek katma değerli ürünlere geçişin nasıl yapılacağı da ilgili aktörlerin katılımıyla bir ortak politikaya dönüştürülmeli.

✔ İthalat ve ihracat politikalarının dinamik bir anlayışla güncellenmesi de sektörde bir ortak yönetim ihtiyacını ortaya koyuyor.

TÜDÖKSAD, Dünya Dökümcüler Birliği ve Avrupa Dökümcüler Birliği Üyesidir.

İŞ BİRLİKLERİMİZ

TÜDÖKSAD, CHROMAFOR (Erasmus+ KA202) projesinin bir ortağıdır.
TÜDÖKSAD, Türkiye Döngüsel Ekonomi Platformunun bir üyesidir
Rakamlarla TÜDÖKSAD
9.5 Milyar

Türkiye Döküm İhracatı (Euro)

2

Türkiye'nin Avrupa Döküm Üretim Sıralaması

1976

Kuruluş Tarihi

203

TÜDÖKSAD Üyelerinin Sayısı