Ekim 2024'te, Döküm Sektörü Eğilim İndeksi (FISI), 93,8 puandan 90,0 endeks puanına düşerek önemli bir gerileme yaşadı. Bu düşüş, yılın en keskin aylık düşüşlerinden biri olup, döküm sektörünün karşı karşıya olduğu zorlukların arttığını ortaya koymaktadır.
Düşüş eğilimi, döküm sektöründe, özellikle de inşaat ve otomotiv gibi önemli müşteri sektörlerinde kötüleşen koşulları vurgulamaktadır. Yüksek faiz oranları, artan üretim maliyetleri ve azalan talep, dökümhanelerin faaliyetlerini olumsuz etkilemeye devam etmektedir. Döküm ürünlerinin önemli bir tüketicisi olan inşaat sektörü, uzun süredir devam eden bir durgunluk içinde olup, yapısal bileşenlere yönelik siparişleri azaltırken, otomotiv sektörü de yavaşlama belirtileri göstererek araç üretiminde ihtiyaç duyulan özel döküm parçalarına olan talebi azaltmaktadır.
Devam eden Rusya-Ukrayna çatışması da dahil olmak üzere jeopolitik gerilimler tedarik zinciri süreçlerini aksatmış ve piyasadaki istikrarsızlığı artırmıştır. Enerji fiyatları zirve noktasına kıyasla bir miktar gerilemiş olsa da yüksek şebeke maliyetleri ve enflasyonist baskılarla dökümhaneler için operasyonel zorluklar artmaktadır. Aynı zamanda, değişken hammadde piyasaları ve dalgalanan hurda fiyatları, üretim planlamasını ve maliyet yönetimini zorlaştırmaktadır. Sektörde genel durum durgunluğunu korurken birçok dökümhane 2025 yılına kadar sürecek dalgalanma ve belirsizlikleri öngörmektedir. Tüm olumsuzluklara rağmen temkinli iyimserlik alanları da bulunmaktadır. Altyapı projelerine ve yenilenebilir enerjiye yapılan yatırımlar, özellikle yeşil dönüşümleri destekleyen döküm ürünlerine yönelik yerel talepleri artırmaktadır.
Ekim ayında Avrupa Ticaret Eğilim İndeksi (BCI) düşüş trendini sürdürerek -0,73'ten -0,96'ya geriledi. Bu düşüş, Avrupa'nın endüstriyel ortamında artan zorlukları yansıtarak otomotiv, inşaat ve makine gibi kritik sektörlerde zayıf talebi işaret etmektedir. Üreticiler, durgun küresel talep ve yüksek üretim maliyetleri ile karşı karşıya kalırken giderek daha temkinli davranmaktadır.
Avrupa'nın ekonomik büyümesi baskı altında kalmaya devam ederken Çin'in uzun süren ekonomik sıkıntıları, birçok Avrupa üreticisi için önemli bir gelir kaynağı olan ihracat fırsatlarını sınırlamaktadır. Avro bölgesindeki enflasyon yavaşlamasına rağmen hem tüketici harcamalarını hem de sanayi güvenini zayıflatmaya devam etmekte, piyasadaki belirsizliği daha da artırmaktadır.