
İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB), zorlu piyasa koşullarına rağmen 2024 yılında ulaşılan 12.7 milyar dolarlık ihracata katkı sağlayan başarılı ihracatçıları ‘İhracatın Metalik Yıldızları’ töreninde ödüllendirdi.
Törende 25 kategoride 66 firma ödül alırken, sektörü temsil eden derneklere de teşekkür plaketleri takdim edildi. Derneğimiz adına plaketi Genel Sekreterimiz Tunçağ Cihangir ŞEN aldı.
Dernek Üyelerimizden Çelikel Alüminyum ikinci sıradan, Tuğçelik Alüminyum üçüncü sıradan ''Alüminyumdan Mamül Ürünler'' kategorisinde yer alırken, ''Demir Çelik Döküm Mamüller'' kategorisinde Elba Odöksan ikinci sıradan, Körfez Döküm üçüncü sıradan ödüllerini aldı. Üyelerimizi tebrik eder, başarılarının devamını dileriz.
ENFLASYON VE KUR PARALEL GİTMELİ
Türkiye'de toplam ihracatın artışında bir problem olmamasına karşın rekabetçilik, fiyat tutturma ve karlılık konusunda sıkıntılar olduğunu ifade eden Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe, enflasyonla dövizdeki artış arasındaki korelasyonun sağlanması gereğine dikkat çekti. Türkiye'de çok daha hızlı büyüyebilme yönünde bir enerji olduğunu kaydeden Gültepe, "2022-2025 arasında asgari ücret artışı yüzde 467 olmasına karşın kur artışı yüzde 160 civarında kaldı. Bu kadar fark olmaz olmamalı, biraz daha paralel bir artış olmalı. 2025 ilk çeyreğinden itibaren bu artışların paralel gitmelerinde büyük bir fayda olacağını düşünüyoruz." dedi. TİM ve ihracatçı birlikleri olarak gerçekten iyi bir çalışma sergilediklerine işaret eden Gültepe, "Mayıs'ta beş ülkeye ayrı ayrı ziyaretler yapacağız. Bunun yanında Amerika yeni bir sayfa. Amerika'yı tüm birlikler olarak ele alıp belki de her ay Amerika'ya heyetler yapmamız ve sektörleri çalışmamız gerekiyor." diye konuştu.
'ZOR YILI KAYIPSIZ ATLATIK, 2025 DAHA İYİ OLACAK'
Sektörün geçtiğimiz yılı zorlu piyasa koşullarına rağmen kayıpsız bir şekilde 12,7 milyar dolarlık ihracatla tamamladığını ifade eden İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Tecdelioğlu, bu başarıda emeği geçen tüm ihracatçılara teşekkürlerini iletti. İhracatçıların içeride yüksek faiz-düşük kur, dışarıda da düşük talebin etkisi altında zor bir yılı geride bıraktığını kaydeden Tecdelioğlu, bu yıl özelinde ise daha olumlu bir tablo beklediklerini kaydetti. 2025 yılı için 14 milyar dolarlık bir ihracat hedefi koyduklarını ifade eden Tecdelioğlu, özellikle bölgedeki normalleşme ve ortaya çıkacak yeni fırsatlarla bu hedefe ulaşacaklarına inandıklarını vurguladı.
Türkiye'nin üretimde çok önemli bir marka olduğunun ve üretimden gelen bu gücü kullanmak istediklerinin altını çizen Tecdelioğlu, "Bu gücümüzü kullanabilmek için içeride finansmana erişim konusunun mutlaka kolaylaştırılması gerekiyor. Mevcut durumdaki yüksek faizler yatırımın önündeki en büyük engellerden bir tanesi. Bunun yanında yine içeride yükselen maliyetler ve bununla paralel gitmeyen döviz kurları ihracatçıların işini zorlaştırıyor. İhracata yönelik çalışan sektörlerimizin pozitif bir ayrım ve desteğe ihtiyacı olduğunu uzun süredir söylüyoruz. Mevcut maliyetlerle sürdürülebilir ihracat gün geçtikçe zorlaşıyor. Pandemi döneminde tedarik ve üretim gücü ile kazandığımız avantajı ve rekabet gücünü kaybetmek istemiyoruz. Ticaret Bakanlığımızdan ve Hazine ve Maliye Bakanlığımızdan ekstra destekler bekliyoruz." dedi.
Suriye'de savaşın sona ermesinin yanında Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşın sonunun gözükmesinin önümüzdeki dönemde Türk şirketler için önemli avantajlar yaratabileceğine işaret eden Tecdelioğlu, bunun yanında Avrupa pazarından da son iki ayda olumlu sinyaller gelmeye başladığını söyledi. Avrupa metal sanayi PMI verilerinin daralmanın yavaşladığına işaret etmesinin en büyük pazarı AB ülkeleri olan Türkiye için önemli bir gelişme olduğunu kaydeden Tecdelioğlu, "Avrupa'nın kendi içinde sıkıntılar olmasına karşın özellikle küçük sipariş adetlerinde bir artış olacağını öngörüyoruz. Bunun için de en doğru adres gerek lojistik yakınlık gerek güçlü bankacılık sistemimiz gerekse de uzun yıllardır Avrupa ile iş yapıyor olmamızdan dolayı Türkiye olacaktır. Avrupa Birliği'nin içinde derinleştiğimiz zaman daha fazla fırsat çıkacağını ve ihracatı artırabileceğimizi düşünüyorum." ifadelerini kullandı.