Derneğimiz Genel Sekreteri Koray Hatipoğlu, Sanayinin temel taşı döküm sektörüyle ilgili Sanayi TV’nin mikrofonuna konuştu.
2018’den itibaren dışa açılma ve dijital dönüşüme entegre olma kararı alan döküm sektörünün tüm sektörlerle kol kola geliştiğini söyleyen TÜDÖKSAD Genel Sekreteri Koray Hatipoğlu, “1 gramdan hafif, 300 tondan ağır olan her türlü parça döküm teknolojisiyle üretilebilir” dedi. Hatipoğlu, tüm imalat sanayiyle içli dışlı olan sektör ürünlerinin, insanlara maksimum 3 metre uzakta olduğunu ifade etti.
“Döküm, sanayinin temelidir. Döküm olmadan, endüstri olmaz. Önümüzdeki yıllarda da varlığını güçlenerek devam ettirecek” dedi. 1 gramdan hafif, 300 tondan ağır olan her türlü parçanın döküm teknolojisiyle üretilebildiğini anlatan Koray Hatipoğlu, Amerika Dökümcüler Birliğinin “3 metre” istatistiği hakkında da bilgi verdi.
Sektörün 4,1 milyon Euro’luk ihraç kıymeti ürettiğinin altını çizen Hatipoğlu, Türkiye’nin en başarılı firmalarının yer aldığı listelere 30’u aşkın döküm firmasının girdiğini de ifade etti. Dijital dönüşüm yatırımlarına pandemiden önce başladıklarını ve birçok dernek üyesinin Endüstri 4.0’a entegre sistemleri kurgulamak için yatırımları artırdığına değinen Hatipoğlu, TÜDÖKSAD Akademi ile de Türkiye’de kısıtlı olarak sağlanan döküm eğitimlerinin açığını kapatmak istediklerini dile getirdi. 7 bölge 25 ilden üyeye sahip olan derneğin faaliyetlerine ışık tutan Hatipoğlu, neredeyse tüm sektörleri kucaklayan döküm çalışmalarının daima var olacağı vurgusunda da bulundu. İşte satırbaşları...
DEVİRLERİ AÇIP KAPADI
Metal dökümünün köklerinin tarih öncesine dayandığını söyleyen Hatipoğlu, “Birçok devir, metallerle açılıp kapandı; bakır ve tunç devri gibi. Günümüzde şunu fark ediyoruz. Dünya üzerinde üretilmiş her 10 dayanıklı malzemenin 9’unda döküm parçası bulunuyor. Amerika Dökümcüler Birliğinden aldığım istatistiki bilgiye göre de, bulunduğumuz yerden en az 3 metre gittiğimizde bir döküm ürününe mutlaka rastlamaktayız. 1 gramdan hafif, 300 tondan ağır olan her türlü parça döküm vasıtasıyla üretilebiliyor. Savunma ve havacılıktan enerjiye, beyaz eşyadan ve ulaştırmadan otomotive kadar bütün sektörler döküm sektörüne ihtiyaç duyuyor” diye konuştu.
Birçok dernek üyesinin Endüstri 4.0’a ve dijital dönüşüme eğildiğini söyleyen Hatipoğlu, “Dijitalleşme ve modernleşme işin temelidir. Bizim üretim tonajı bağlamında baktığımızda modern tesisimiz çok fazla. Ürün odaklı gelişimin yanı sıra sanayi odaklı ve sektör odaklı birtakım sistematik yapılar kurmakta fayda olduğunu düşünüyorum” dedi.
Döküm sektörünün de bazı kısıtlamalarla karşı karşıya kalabildiğini ifade eden Hatipoğlu, “Biz çelik sorununda büyük bir problem yaşamadık lakin dünyadaki politik iklimden hiçbir sektörün etkilenmediğini söylemek doğru olmaz” ifadelerine yer verdi.
NETWORK SAĞLAM
1976 yılında kurulduklarını anlatan Koray Hatipoğlu, “1989 yılında BKK ile Dünya Dökümcüler Birliğinde ülkemizi temsil ettik. Sonrasında Türkiye unvanını aldık. Avrupa Dökümcüler Birliğinde de temsil ediliyoruz. 124 dökümcü üyemiz var. Biz aynı zamanda döküm sektörüne malzeme tedarik eden firmaları da bünyemizde barındırıyoruz. Dolayısıyla sektörü tam anlamıyla kapsayan bir çatı kuruluşuz. 25 ilden, 7 bölgemizden üyelerimiz var.
Bu sene İSO’nun ilk 500 sanayi kuruluşu içerisinde 6 üyemiz var. İkinci 500 sanayi kuruluşu içinde ise 8 üyemiz var. TİM’in açıkladığı 1000 üyenin içerisinde ise 20 üyemiz mevcut” bilgilerini verdi.
Yurt dışı temsil durumu hakkında bilgi veren Hatipoğlu, “Başkanımız Umur Denizci, aynı zamanda Dünya Dökümcüler Birliğinin de Yönetim Kurulu Başkanı olarak görev yapıyor. Dolayısıyla dünya döküm sektörüyle ve üreticileriyle çok sıkı bağlantılarımız var. Ben de, Avrupa Dökümcüler Birliğinin İcra Kurulu Üyesi olarak görev yapıyorum.
Bu bize özellikle pandemi sürecinde büyük fayda sağladı. Yalnızca döküm değil, döküm alıcısı sektörlerle de içli dışlıyız ki bu bütün imalat sanayi anlamına geliyor. Oradan gelen bilgiler ışığında, normalleşme sürecinde hazırladığımız raporları Cumhurbaşkanlığımızla, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızla ve ilgili bütün bakanlıklarla da paylaşmıştık.
Ayrıca pandemi sürecinde online gerçekleştirdiğimiz başarılı faaliyetlerimizden sonra, Dünya Dökümcüler Birliği bizi bir seminere davet etti. ABD ve Türkiye dernekleri, tüm dünya ülkelerine bu süreçte yapılan çalışmaları anlattı. Eğitimlere ve diğer faaliyetlere hiçbir şekilde ara vermeden uygulayan iki ülkeden biriyiz” şeklinde konuştu.
O YOKSA İMALAT YOK
Sektörün ekonomik büyümeye büyük katkı sunduğunu ifade eden Hatipoğlu, döküm sektörünün ilerleyişi ile kalkınmanın artmasının doğru orantılı olduğunu anlattı. Sektörün kendi istatistiki verilerine bakıldığında 4,1 milyon Euro’luk ihraç kıymeti üretildiğinin altını çizen Hatipoğlu, “Toplam üretim kıymetimizin yüzde 76’sına denk geliyor. Ciddi bir ihracat geliri elde ediyoruz.
Geri dönüşüme ve sürdürülebilir ekosisteme de döküm sektörünün katkısı büyük, çünkü geri dönüşümü sonsuz. Üretim sürecinde kullanılan döküm kumu gibi malzemeler de tekrar tekrar kullanılabiliyor” ifadesiyle sektörün çevreci yönünü vurguladı. Döküm sektörünün yerli otomobil TOGG’a katkı sağlamaya başladığını söyleyen Hatipoğlu,
“Döküm sektörünün olmadığı imalat sektörü neredeyse yok. Sektörümüzün üretiminin yüzde 51’ini otomotiv sektörü oluşturuyor. Yüzde 28’lik kısmı ise makine gibi genel mühendislik sektörleridir. TOGG bizleri heyecanlandırdı. TOGG’dan önce elektrikli araçları uzun süre konuşuyorduk.
Elektrikli araçlarda motor ve benzeri aksamlar olmadığı için döküm sektörünün etkileneceğini biliyoruz. Döküm olmayacak demek değil bu; başka parçalar olacak ve bunlar için bir dönüşüm gerekiyor. Ciddi çalışan dökümhanelerimiz, elektrikli araca parça üretmeye başladı. TOGG, ülkemiz için know-how ve tasarım kabiliyeti oluşturacak. Döküm sanayisini canlandırması açısından değerlendirirsek bunda çok büyük bir beklentimiz yok. Kendi otomobilimizi üretmemiz ise çok güzel bir gelişme” açıklamalarında bulundu.
TÜMÜNÜ ONLINE’A KAYDIRDI
TÜDÖKSAD Akademinin uzun bir süre üzerine titrediklerini söyleyen Hatipoğlu, “Ülkemizde döküme yönelik eğitim maalesef çok kısıtlı. Üniversitelerde metalürji ve malzeme mühendisliği bölümü var, ama eskiye nazaran daha az döküm dersleri içeriyor. Ayrıca meslek liselerinin bir bir kapanıyor olması da kritik bir etken.
Bu açığı kapamak için TÜDÖKSAD Akademi çalışmalarımıza başladık. Bu çatı altında üyelerimize ücretsiz olarak eğitimler veriyoruz. Geçen dönemden itibaren, dijital dönüşüme uyum sağlayıp eğitimleri kaydetmeye ve üyelerimizin sonradan izlemesine fırsat tanımaya başladık, 2019’da buna yatırım yaptık.
Ayrıca bizler pandemi henüz yokken, 25 ilden üyesi olan bir yapı olarak tüm kentlere nasıl ulaşabiliriz diye düşündük. Webinar sistemini devreye alıp yatırım yapmayı kararlaştırdık. 2019’da 6 tane webinar yaptık, 2020’nin başında da birkaç tane yaptık. Sonra pandemi çıkınca tüm eğitimleri webinara aktardık” bilgilendirmesini yaptı. Kariyer bölümünde gençlere yönelik bir bilgilendirme sistemi kurduklarını gençlerin ve sektörde kendilerini nelerin beklediğini onlara anlatmaya odaklandıklarını ifade eden Genel Sekreter, pandemiden önce Gençler Sektörü Anlatıyor şeklinde bir video projesine odaklandıklarını da açıkladı.
11’inci kongrelerinin Haziran 2021’de Avrupa’daki en büyük sektör fuarlarıyla paralel gerçekleşeceği açıklamasında bulunan Hatipoğlu, ulusal kongreler hakkında da bilgi verdi. Hatipoğlu, “Fuarın olmadığı zamanlar bu kongreleri gerçekleştiriyoruz. Her sene başka bir kentte düzenliyoruz ve büyük ilgi görüyor” açıklamasında bulundu.
En büyük pazarının Avrupa olduğu döküm sektörünün her daim var olacağı vurgusunda bulunan Hatipoğlu, son olarak şu ifadelere yer verdi: “Sektör, çağın gereklerini yerine getiriyor. İhracat odaklı bir sektör olarak dünyanın nabzını takip ediyor. Döküm sektörü hızlı bir toparlanmanın içerisinde. Şu an yıllık kaybımız yüzde 10-15 bandında diye tahmin ediyoruz.”
(Kaynak:Sanayi Gazetesi - Ümit Uçar)