36 çeyrektir süren grafik bozuldu.
Türkiye, 2018'i yüzde 2.6 büyümeyle tamamladı. 2018'in son çeyreğinde ise yüzde 3 oranında küçüldü.Dördüncü çeyrekte gelen yüzde 3'lük küçülme çeyreklik bazda devam eden büyüme serisini de bozdu.
2018 yılında GSYH cari fiyatlarla 3 trilyon 700 milyar 989 milyon TL oldu. Cari fiyatlarla dolar bazında, 2018'deki kur yükselişinin de etkisiyle GSYH, 784 milyar 87 milyon dolar olarak gerçekleşti. Böylece Türkiye, küresel GSYH büyüklüğü sıralamasına göre bir basamak gerileyerek 18. sıraya düştü. Düşen bir başka küresel gösterge de kişi başına gelir oldu. Dolar bazında kişi başına GSYH 9 bin 632 dolar düzeyinde gerçekleşti.
Üretim yöntemine göre GSYH'nin zincirlenmiş hacim endeksi olarak tarım sektörünün katma değeri yüzde 1.3, sanayi sektörü katma değeri yüzde 1.1 arttı. İnşaat sektörünün katma değeri ise yüzde 1.9 azaldı. Ticaret, ulaştırma, konaklama vb. hizmetler sektörü katma değeri ise yüzde 5.6 oranında yükseldi.
Dördüncü çeyrekte yüzde 3 düşüş
Üretim yöntemine göre GSYH 2018 dördüncü çeyrekte yüzde 3 oranında azaldı. Üçüncü çeyrekte, zincirlenmiş hacim endeksine göre tarım sektörü katma değeri yüzde 0.5, sanayi sektörü katma değeri yüzde 6.4 ve inşaat sektörü katma değeri yüzde 8.7 oranında geriledi. Hizmetler sektörü ise 0.3 oranında düştü. Takvim etkisinden arındırılmış endekste ise dördüncü çeyrek gerilemesi yüzde 3.2 oranında belirlendi. Mevsim ve takvim etkisinden arındırıldığında ise yüzde 2.4 oranında gerileme belirlendi.
Yatırımlarda sert düşüş
Özel ve kamunun yatırımlarını gösteren gayri safi sabit sermaye oluşumunda zincirlenmiş hacim endeksine göre 2018 yılında makine ve teçhizatta yüzde 8.9 oranında, üretilmiş mali olmayan aktiflerde yüzde 1.7, diğer aktiflerde yüzde 0.6 gerileme gözlendi. Yıllık bazda inşaat yüzde 2.5 arttı.
Yatırımlarda 2018 dördüncü çeyrekte bütün kalemlerde düşüş görüldü. Makine ve teçhizat yatırımları yüzde 25.8 gerilerken, inşaat yüzde 5.8, diğer aktifler yüzde 1.4 ve üretilmiş mali olmayan aktifler yüzde 12.9 oranında geriledi.
GSYH bileşenleri
2018 yılındaki yüzde 2.6'lık büyümeyi pozitif yönde tutan unsurlardan biri hane halkının ve devletin harcamaları oldu. Hanehalkı harcaması yüzde 1.1 oranında artarken, devletin nihai tüketim harcamaları yüzde 3.6 oranında yükseldi. Hanehalkı tüketiminin GSYH içindeki payı yüzde 57.6, devletin nihai tüketim harcamaları içindeki ayı yüzde 14.4 olarak gerçekleşti.
Özel sektör ve devlet yatırımlarının toplamı olan gayri safi sabit sermaye oluşumu ise yüzde 1.7 oranında azaldı. Bu kalemin GSYH içindeki payı yüzde 29.7 oranında gerçekleşti. Zincirlenmiş hacim endeksine göre mal ve hizmet ihracatı 2018'de yüzde 7.5 oranında artarken, ithalat yüzde 7.9 oranında düştü. İşgücü ödemeleri de 2018 yılında yüzde 18.6 oranında artarken, firmaların faaliyetlerinden elde edilen gelir ve faiz olarak nitelenebilecek net işletme artığı/ karma gelir yüzde 18.7 oranında yükseldi.
Teknik resesyona girildi
İş Yatırım Ekonomisti Muammer Kömürcüoğlu, ekonominin geçen yılın son çeyreğinde iç tüketim ve yatırımda görülen sert düzeltme ile daraldığını söyledi. Mevsimsellikten arındırılmış verinin son iki çeyrekte daralarak Türkiye'nin teknik resesyona girdiğine işaret ettiğini söyleyen Kömürcüoğlu, daralmanın yılın ilk yarısında da devam etmesini beklediklerini söyleyerek şöyle devam etti: "2018'in ikinci yarısında olduğu gibi bu yılın ilk yarısında da büyümeyi iç tüketim ve yatırımların aşağı çekmesini bekliyoruz. İyi haber ise bu yılın ilk çeyreğine ait öncü göstergelerin yavaşlamanın en azından hız kestiğine işaret etmesi. Bu bağlamda geçen yılın son çeyreğine kıyasla büyümedeki daralmanın bir miktar azalmasını bekliyoruz. Yılın ikinci yarısında ise baz etkisinin olumlu katkısı, finansal piyasalardaki dalga boyunun azalmasının da katkısıyla ılımlı bir toparlanma bekliyoruz. Bu bağlamda yüzde 1'lik 2019 büyüme tahminimizi koruyoruz."
İş dünyası 2019'dan umutlu
Büyüme rakamlarının ardından Türkiye ekonomisine ilişkin görüşlerini paylaşan iş dünyasının önde gelen isimlerinin ortak paydası ise "2019'dan umutluyuz" oldu. Türkiye ekonomisinin 2018 yılında karşı karşıya kaldığı açık kur saldırılarına rağmen, yıl genelinde yüzde 2.6 büyümesinin Türkiye ekonomisinin temellerinin ne denli güçlü olduğunu ortaya koyduğunu dile getiren TİM Başkanı İsmail Gülle, “4. çeyrekteki yüzde 3 daralmanın maruz kaldığımız kur merkezli küresel finansal saldırının etkilerinin iyi yönetilmesi sayesinde, makul bir seviyede olduğu kanaatindeyim” dedi. DEİK Başkanı Nail Olpak, "Son dönemde finansal piyasalarda gözlenen olumlu gelişmeler, enflasyondaki düşüş trendi, finansmana erişimde atılan adımlar ve istihdam seferberliği sayesinde, 2019 yılından umutluyuz.2019 ilk dönemlerinde de devam edeceğini tahmin ettiğimiz bu trendin, özellikle yılın ikinci yarısında ivmesinin artacağına öngörüyoruz" açıklamasını yaptı. Ankara Sanayi Odası Başkanı Nurettin Özdebir ise "Küresel piyasalarda daralma göz önüne alındığında Türkiye ekonomisinin yıllık bazda yüzde 2.6 büyüme performansı ortaya koyması ve 4. çeyrekteki daralmaya rağmen dünyanın en fazla büyüyen 6. ekonomisi olmasının büyüme açısından önemli olduğunu düşünüyorum" değerlendirmesini yaptı.
TÜRKONFED Başkanı Orhan Turan, daralmanın, iş dünyası açısından şaşırtıcı olmadığını vurgulayarak "Ekonomide yeniden bahar havası yaşamak istiyorsak, 31 Mart yerel seçimlerinin ardından, hemen 1 Nisan sabahından başlamak üzere, yapısal ve ekonomik reformlara ağırlık vermeliyiz” ifadelerini kullandı. BUSİAD Başkanı Ergun Hadi Türkay da alınan tedbirlerle küçülmenin frenlendiğine işaret ederek "Ülkenin seçim ortamında bulunması, ilk çeyrek ve sonrasındaki endişelerimizi de azaltmış değil. Türkiye'nin artan nüfusu kadar büyüyememesi işsizlik, fakirleşme, ekonomik ve sosyal sıkıntıların habercisi demektir. Her açıklamamızda dile getirdiğimiz gibi tek çözüm üretimdedir. Sanayide ve tarımda nitelikli üretim ülkenin tek kurtuluşudur" dedi.
Cari işlemler ocakta açık verdi
Türkiye'nin cari işlemler hesabı ocakta 813 milyon dolar açık verirken, 12 aylık cari açık 21 milyar 592 milyon dolar oldu. TCMB tarafından Ocak 2019 dönemine ilişkin ödemeler dengesi verileri açıklandı. Buna göre cari işlemler açığı, geçen yılın aynı ayına kıyasla 6 milyar 221 milyon dolar azalarak 813 milyon dolar olarak gerçekleşti. Bunun sonucunda, 12 iki aylık cari işlemler açığı 21 milyar 592 milyon dolara geriledi. Söz konusu gelişmede, ödemeler dengesi tablosundaki dış ticaret açığının 2018'in aynı ayına göre 6 milyar 239 milyon dolar azalarak 1 milyar 570 milyon dolara gerilemesi ve hizmetler dengesi kaynaklı girişlerin 221 milyon dolar artarak 1 milyar 274 milyon dolara yükselmesi etkili oldu.