Yüksek katma değerli, orta-yüksek ve yüksek teknolojili ürünlerin yerli imkân ve kabiliyetlerle üretimine destek olmak amacını taşıyan “Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi” Eylül ayında Resmi Gazetede yayımlanarak hayata geçirilmişti. Aynı gün bilgisini sizlerle paylaştığımız program hakkında 25 Ekim 2019 tarihinde İstanbul Sanayi Odasında (İSO) bir bilgilendirme toplantısı düzenlendi.
Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır’ın katılımı ile gerçekleşen toplantıya Derneğimizi temsilen, Genel Sekreter S. Koray Hatipoğlu katıldı. İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan’ın ev sahipliğindeki toplantıda Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı İstanbul İl Müdürü Ümit Ünal da yer aldı.
Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı ile ilgili bilgi için tıklayın!
Toplantının açılışında konuşan Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı İstanbul İl Müdürü Ümit Ünal, Bakan Yardımcısı Fatih Kacır’ın söz konusu programla ilgili çalışmalarda emeğinin büyük olduğunu belirterek İstanbul ve Türkiye ekonomisine katkısının büyük olacağına inandığını aktardı.
Teknolojiyi Kullanamayan Ülkeler Alt Yüklenici Konumuna Sürükleniyor
Toplantının açış konuşmasını yapan İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan da katma değerli üretimin artması için yoğun çaba sarf ettiklerini, bu amaçla kısa süre önce yerlilik ve millik temalı Sanayi Kongresini gerçekleştirdiklerini belirtti. Ülkemiz için büyük önem arz ettiğine inandığı bu projenin kısa bir süre içinde hayata geçirilmesi sebebiyle Bakanlığa teşekkür etti.
Teknolojik fırsatları kullanamayan ülkelerin üretim alanındaki rekabeti kaybettiği ve hızla gelişmiş ülkelerin alt yüklenicisi konumuna sürüklendiğine dikkat çeken Bahçıvan, bilim ve teknolojiye yatırım yapmadan uluslararası piyasalarda üstünlüğü sağlamanın ve gelişmişliği yakalamanın mümkün olmayacağının altını çizdi. Yerli üretim alanındaki ilerlemelerin ithalatı azaltmayla kalmayacağını, ihracat açısından da Türkiye’ye ve firmalara büyük katkılar sağlayacağını anlattı.
Teşvikleri Birbirini Tamamlayacak Şekilde Olmalı
Bakanlığın farklı kuruluşları vasıtasıyla sağlamakta olduğu destek ve teşviklerin birbirini tamamlayacak şekilde olması gerektiğini belirten Bahçıvan, bu teşviklerin orta-yüksek ve yüksek teknolojili sektörlere yoğunlaştırılmasının Türk sanayisinin rekabet gücünü arttırması hedefi için çok değerli olduğunu, programda belirlenen sektörlerin ülkemizin geleceği açısından kritik öneme sahip olduklarını sözlerine ekledi. Ayrıca daha önce birçok kez dile getirdikleri, teşviklerin tek elden sağlanması hususunun bu program kapsamında yerine getirilmesini olumlu bulduğunu da belirtti.
2023 Sanayi ve Teknoloji Strateji Belgesi
Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır bu programın 19 Eylül’de kamuoyu ile paylaşılan 2023 Sanayi ve Teknoloji Stratejisi çerçevesinde hazırlandığını kaydederek söz konusu strateji belgesi hakkında bilgiler paylaştı.
Ortalama yaşı 31 olan ülkemizin teknoloji geliştirme konusundaki önemine vurgu yapan Kacır, 2008-2017 dönemde yakaladığı yüzde 5,7’lik büyüme ortalaması ile hızlı büyüyen ülkelerden biri olduğunu ve satın alma gücü paritesine göre GSYİH’sı ile 13’üncü büyük ekonomi olduğunu belirtti. Kacır ayrıca, İstanbul’un önemli bir ulaşım merkezi olduğunu ve yıllık 8 milyar dolarlık insani yardım ile Türkiye’nin dünyadaki en cömert ülke olduğunu sözlerine ekledi.
AR-GE Payımızı Artırmamız Gerek!
Oluşturulan teknoloji ekosistemi ile 80’den fazla teknoparkta 5 bin 400’den fazla şirketin faaliyet gösterdiğini söyleyen Kacır yüksek teknolojili ürün ihracımızın yıllık 5 milyar dolara ulaştığını ve Türkiye’de AR-GE yatırımlarının GSYİH içindeki oranının yüzde 0,5’ten yüzde 1’lere çıktığını dile getirdi. Öte yandan Almanya’nın AR-GE’ye ayırdığı payın yüzde 3’lerde olduğunu ve yıllık 100 milyar dolar AR-GE yatırımına karşın halen bu alanda yoğun bir şekilde proje geliştirdiğini sözlerine ekleyerek Türkiye’nin bu alandaki payını daha da artırması gerektiğini kaydetti. Ayrıca önümüzdeki dönemde AR-GE alanında daha da fazla ticarileşmeye ihtiyaç olduğunu aktardı.
Globalleşme Kuralları Ülkeler Tarafından Terk Ediliyor
Bakan Yardımcısı Avrupa ve diğer dünya ülkelerinin ekonomileri için kötü senaryoların dile getirildiğini belirterek “Globalleşmenin kitabını yazan ülkeler bunun temel kurallarını terk etmeye başladı.” tespitine bulundu. Ekonomimizde görülen ivmelenmenin yeniden %5’ler civarındaki büyüme rakamlarını yakalamamızı sağlayacağını belirtti.
Önceki yıllarda yakalanan %6’lık büyüme oranlarına rağmen dönemsel olarak ciddi dalgalanmalar gördüğümüzü ve bunun da bazı şirketler için ciddi kırılganlıklar oluşturduğunu aktararak yapısal adımlarla bunu engelleyeceğimizin altını çizdi. Dünya ekonomisindeki dalgalanmalardan olumsuz etkilenmememiz için katma değer yaratan şirketlerin sayısını artması gerektiğini aktardı. İmalat sanayisinin GSYİH içindeki payının yüzde 16,5 olduğunu belirterek bu oranı 2023’te yüzde 21’e çıkarmayı hedeflediklerini dile getirdi.
Yalnızca Sağlık Sektörünü Değil, Tüm Sektörleri Kapsamalı
Toplumsal refah artışı ve sürdürülebilir ekonomik kalkınmayı hedefleyen Milli Teknoloji Hamlesinin küresel rekabet gücü, ekonomik ve teknolojik bağımsızlık, katma değerli üretim ve kritik teknolojilerde atılım sağlayacağını kaydeden Kacır, bu gelişmelerin yalnızca savunma sanayisinde değil, sağlık ve diğer birçok sektörde uygulanması gerektiğinin altını çizdi. Yakın zamanda bir Çin şirketinin ABD ile yaşadığı sorunlar örneğinde olduğu gibi tüm sektörlerde yerli ve milli üretim olmadığı taktirde kırılganlığın süreceğini ekledi. Buradan yola çıkarak, yazılım sektörünün de birçok sanayi sektörünü yatay olarak kestiğini ve bu sebeple de hedeflerin içinde yer aldığını aktadı.
Öncelikli sektörlere yönelik odaklı yaklaşımın süreceğini sektörleri de buna göre geniş anlamda adlandırdıklarını belirterek otomotiv sektörüne mobilite, sağlık sektörüne yaşama bilimleri sektörü olarak yaklaştıkları örneklerini verdi.
Yapısal Güçlendirme Hamleleri
Mehmet Fatih Kacır sunumunun devamında, sanayimizin yapısal olarak kuvvetlendiği bir döneme gireceklerini aktardı. Oluşturulacak ekosistemlerle herhangi bir konuda yetkinliği olan firma ve üniversitelere herkesin erişebileceği platformlara yönelik çalışmaların yapılacağını belirtti. Ayrıca mikro şirketlerin güçlerini birleştirmeye yönelik teşviklerin uygulandığı, kurumsallaşmanın teşvik alma konusunda ön koşul olacağı döneme girdiğimizi aktardı.
Fiziken bir arada olsa da şirketlerimiz teknoparklar içinde istenen sinerjiyi sağlayamadığını, kümelenmeyi ve firmalar arası iş birliklerini daha da güçlendirilmesinin önünü açacaklarını sözlerine ekledi.
Sanayinin Finansmanına Yönelik Hamleler
Sanayinin finansmanı konusunda daha cesur adımlar atılmasının önemine değinen Kacır, yatırım alanlarının mülkiyet devri şeklinde değil kiralama yoluyla sanayicimize sağlanması gerektiğini, böylece sanayicimizin sermayesini işine, AR-GE’ye ve işletme sermayesine ayırmasını sağlamaları gerektiğini kaydetti.
Kamu alımlarının sanayi üzerinde kaldıraç etkisi yapmasını sağlayacak yeniliklere gideceklerini, tüm alımların tek elden koordine edileceği Sanayi İcra Kurulu aracılığıyla, savunma sanayisinde %20’lerden %60’lara çıkan yerlileştirme oranının tüm sektörlerde gerçekleşmesini hedeflediklerini belirtti. Yerli ürün teşviklerinin henüz istenen sonuçları vermediğine değinen Kacır, söz konusu Kurul aracılığıyla farklı kamu idarelerinin eşgüdüm içinde hareket etmesinin sağlanacağını ve kamu alımlarında güçlü yerlileştirme oranının yakalanacağını aktardı.
Teknoloji Girişimciliğinin Yaygınlaştırılması Hedefimiz…
Teknoloji girişimciliğini de önceliklediklerini de belirten Kacır, faaliyete geçen teknoloji start-up’larının artması için bu alandaki girişimlerin desteklenmesi için Ticaret Bakanlığı ile ortak çalıştıklarını bildirdi.
Ayrıca iş ortamını kolaylaştırmaya yönelik girişimci vizesi gibi, gençleri bu alana yönlendirmeye yönelik olarak da farklı yaş gruplarına özel teşvikler gibi uygulamaları da hayata geçireceklerini aktardı. Okullarda yürütülen çalışmalar sonucunda 5 yılda 50 bin civarında teknoloji eğitim programı düzenlediklerini ve geleceğin yazılımcılarının bu faaliyetler sonrası ortaya çıkacağını belirtti. Uluslararası arenada lider araştırmacıları ülkemize çekmek üzere TÜBİTAK aracılığıyla geçen yıl başlatılan çalışmaların önümüzdeki yıl da hızla devam edeceğinin altını çizdi.
Sanayiye yönelik lojistik, bilişim ve enerji altyapılarının da güçlendirileceğini belirterek Strateji sunumunu tamamladı.
Toplantının devamında Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır’ın kısaca tanıttığı Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi programı hakkında Bakanlığın Proje Yönetim Ofisi Koordinatörü Zekeriye Coştu, Program Koordinatörü Hakan Erten ile Program Uzmanları Sinem Soylu Meral ve Varol Tepecik katılımcıların sorularını yanıtladılar. Uzmanların verdikleri bilgilerle birlikte program hakkındaki bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.