Ticaret Bakanlığı tarafından ihracatın olumsuz etkilenmemesi, ihraç pazarlarını kaybetmemesi ve ihracatçıların sürece ilişkin yol haritasının oluşturulmasına yönelik hazırlanan Yeşil Mutabakata Uyum Projesi Desteği kapsamında ‘Responsible Programı’nın lansmanı gerçekleştirildi.
Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Yeşil Mutabakata Uyum Projesi Desteği kapsamında uygulanacak ‘Responsible/Sorumluluk Programı’nın lansmanında; “Amacımız, yeşil ve dijital dönüşüm sürecinde ihracatçı firmalarımıza yol göstermek. Responsible/Sorumluluk Programı ile şirketlerimiz tarafından alınan danışmanlık hizmeti giderleri 5 yıl süresince yüzde 50 oranında ve toplamda 10 milyon TL’ye kadar Bakanlığımızca desteklenecek” dedi.
Programın açılışında; ‘Responsible/Sorumluluk Programı’na ilişkin bakanlığın hazırladığı tanıtım filmi gösterildi. Tanıtım filminde; üretim ve tüketim alışkanlıklarının değiştirilmesinin hedeflendiği belirtildi.
Ticaret Bakanlığı’nın öncülüğünde, Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu iş birliğinde hazırlanan “Yeşil Mutabakata Uyum Projesi Desteği Responsible Programı” kapsamında yeşil ve dijital dönüşüm sürecinde ihracatçı firmalara yol gösterilmesi hedefleniyor.
Ticaret Bakanı Ömer Bolat, 2023 yılında Türkiye’nin yüzde 4,5 büyüme oranına ulaştığını belirterek, “Ekonomimiz, 2003-2023 döneminde yıllık ortalama yüzde 5,4 oranında büyüyerek küresel anlamda çok güçlü bir performans sergilemiştir. İhracatı artırmaya ve ithalatı düşürmeye yönelik atılan adımlar neticesinde ise, 2024 yılı ilk çeyreğinde yüzde 5,7’lik büyümenin 1,6 yüzde puanı dış ticaretten gelmiştir. Ayrıca ihracatımızı da 2023 yılı sonunda 255,4 milyar dolar gibi 100 yıllık cumhuriyet tarihimizin en yüksek seviyesine çıkardık” diye konuştu.
Bolat, sözlerine şöyle devam etti:
“Türkiye ile Avrupa Birliği arasında 1 Ocak 1996 tarihinden beri uygulamada olan bir Gümrük Birliği düzenlemesi var. 28 yıldır uygulamada olan bu düzenleme çerçevesinde karşılıklı ticaret, 8 kat artarak 1995 yılındaki 27 milyar dolarlık seviyeden 2023 yılında 211 milyar dolar seviyesine yükselmiştir. Bu rakamın, yaklaşık 104 miyar doları Türkiye’nin; 107 miyar doları ise AB’nin ihracatından oluşmuştur. Nitekim 2023 yılındaki toplan dış ticaret kompozisyonumuzun ihracat ayağının yüzde 41’ini AB’ye yaptığımız ihracat; ithalat ayağının yüzde 30’unu ise AB’den yaptığımız ithalat oluşturmuştur. Bunun yanında Türkiye’ye 2002’den bu yılın mayıs ayına kadar 267,1 miyar dolar doğrudan yabancı yatırım gelmiştir. Bunun da yüzde 41’i, yani 110,2 milyar dolarlık kısmı AB kaynaklıdır.
“1 Ocak 2026’da Sınırda Karbon Vergisi başlayacağı için sanayilerimizin bu sürece uyumu en önemli gündemlerimiz arasında”
Bu bakımdan, AB’nin hem ülkemize gelen yabancı yatırımlarda hem de dış ticaretimizde önemli bir yeri var. Bu önemli ilişkileri bir üst aşamaya götürmek için çok değerli ve önemli gördüğümüz Avrupa Birliği-Türkiye Yüksek Düzeyli Ticaret Diyaloğu başlatılmış ve 8 Temmuz 2024 tarihinde ilk toplantı Brüksel’de Ticaret Bakanlığımız ile AB Komisyonu arasında yapılmıştır. Diğer taraftan, Türkiye ile AB arasındaki Gümrük Birliği’nin modernizasyonu çalışmaları başlaması arifesinde, en önemli gündemlerden birisi AB’nin ortaya koyduğu Yeşil Mutabakat’a uyum sürecidir. 1 Ocak 2026’da Sınırda Karbon Vergisi başlayacağı için sanayilerimizin bu sürece uyumu en önemli gündemlerimiz arasında yer alıyor.
AB, 2019 yılında duyurduğu Avrupa Yeşil Mutabakatı (AYM) ile 2050 yılında ilk karbon-nötr kıta olma hedefini ortaya koymuş ve Sınırda Karbon Düzenlemesi ve döngüsel ekonomi mevzuatları gibi pek çok alanda yeni pazara giriş kuralları belirlemeye başlamıştır. Diğer taraftan ülkemizde 10 Kasım 2021 tarihinde yürürlüğe giren Paris İklim Anlaşması ile ülkemizin 2053 yılı karbon-nötr hedefi açıklanmıştır. Bu süreçte Ticaret Bakanlığımız, Yeşil Mutabakat ve dünyadaki diğer gelişmelerin takibi ve atılabilecek adımların belirlenmesine yönelik çalışmalarda öncü rol oynamaktadır. Nitekim Yeşil Mutabakat’ın açıklanmasının hemen ardından, Ticaret Bakanlığımız koordinasyonunda ilgili tüm Bakanlık ve kurumların katılımıyla bir Çalışma Grubu ihdas edilmiştir. Bu kapsamda, Gümrük Birliği ile sağlanan ekonomik entegrasyonun daha ileriye taşınması ve uluslararası ticaret düzeninde iklim değişikliği ile mücadele politikalarının olası etkilerine adaptasyonu sağlayacak bir yol haritası oluşturulması amacıyla, Yeşil Mutabakat Eylem Planı oluşturulmuştur.
“Sınırda Karbon Düzenlemesi için firmaların farkındalığının artırılması gerekiyor”
Çevresel, sosyal, ekonomik dönüşümü kapsayan yalın üretim ile dijitalleşmeyle birlikte firmaları bekleyen ikiz dönüşüm süreci çok kapsamlı, detaylı ve bilinçli bir yaklaşımı gerektirmektedir. AB tarafından Sınırda Karbon Düzenlemesi Mekanizması (SKDM) kapsamında belirlenen sektörler (demir-çelik, çimento, alüminyum, gübre, elektrik ve hidrojen) ile tekstil ve hazır giyim sektörlerimizin yeşil dönüşüm sürecinden en hızlı ve en fazla etkilenen sektörler olacağı öngörülmektedir. Bu kapsamda, 2023 yılında ilgili sektörlerimiz tarafından AB’ye gerçekleştirilen ihracat, AB’ye gerçekleştirilen toplam ihracatın yüzde 49’unu oluşturmaktadır. Ülkemiz ihracatının dönüşüm sürecinden olumsuz etkilenmemesi ve ihraç pazarlarını kaybetmemesi adına, firmaların konuya ilişkin farkındalığının artırılması ve sürece ilişkin yol haritasının oluşturulmasında kapsamlı bir destek sağlanması hayati bir öneme sahiptir.
“Dijital Ürün Pasaportu düzenlenmesi, AB pazarına giriş için bir kural haline gelecek”
Döngüsel ekonomiye geçiş kapsamında yürürlüğe girecek olan eko-tasarım kuralları gibi mevzuat değişiklikleri de AB’ye gerçekleştirdiğimiz ihracatımızı doğrudan etkileyecektir. Buna ek olarak, eko-tasarım mevzuatına tabi her ürün için Dijital Ürün Pasaportu düzenlenmesi, AB pazarına giriş için bir kural haline gelecektir. Çevreci tasarım mevzuatları ile ürün bazında çevresel ve sosyal sürdürülebilirlik gereklilikleri değerlendirildiğinde, ürünlerin karbon ayak izi kadar çevre ayak izi de AB pazarına giriş için önemli bir kriter haline gelmiştir. Dijital Ürün Pasaportu gibi ürün yaşam döngüsü boyunca performansın izlenmesini gerektirecek verilerin temini ve raporlanmasına dayanan uygulamalar, şirketlerimizin dijital dönüşümünü de bir zorunluluk haline getirmiştir. Bu doğrultuda, firmalarımız tarafından bir yandan yeşil dönüşüm, diğer yandan dijitalleşme konusunda atılacak adımlar, ihracatın sürdürülebilirliği açısından belirleyici bir etmen olacaktır. Sürdürülebilir ihracat için, ihracatımızın sürdürülebilirliği için, Ticaret Bakanlığı olarak Responsible/Sorumluluk Programı’yla ihracatçılarımızı destekliyoruz.
“Şirketlerimiz tarafından alınan danışmanlık hizmeti giderleri 5 yıl süresince yüzde 50 oranında ve toplamda 10 milyon TL’ye kadar Ticaret Bakanlığımızca desteklenecek”
Responsible/Sorumluluk Programı adı altında uygulanacak olan Yeşil Mutabakata Uyum Projesi Desteği ile esas amacımız, yeşil ve dijital dönüşüm sürecinde ihracatçı firmalarımıza yol göstermektir. Responsible /Sorumluluk Programı ile şirketlerimiz tarafından alınan danışmanlık hizmeti giderleri 5 yıl süresince yüzde 50 oranında ve toplamda 10 milyon TL’ye kadar Ticaret Bakanlığımızca desteklenecek. Öte yandan, ‘responsible.gov.tr’ adresinden ulaşılabilecek portalımızda bir de ön değerlendirme seti bulunuyor. Böylelikle, danışmanlık sürecine girmemiş şirketlerimiz de kendilerinin vizyon, çevre, sosyal ve yönetişim başlıklarında bir nevi mevcut durum analizini yapabilirler. Bu noktada üç temel aşamadan oluşan Responsible /Sorumluluk Programımız hakkında kısaca bilgi vermek istiyorum.
“Şirketlerin kurumsal altyapı oluşturmaya yönelik bilişim ve sürdürülebilirlik danışmanlığı harcamalarını destekleyeceğiz”
Birinci aşamayı oluşturan Faz 1’de; sektör bazında belirlenen sürdürülebilirlik kriterleri ve parametreleri çerçevesinde firmanın mevcut durum analizi yapılacaktır. İkinci aşamayı oluşturan Faz 2’de; sürdürülebilirlik yol haritasının proje bazında uygulamaya geçirilmesine yönelik teknik ve finansal fizibilite danışmanlığı desteklenecektir. İhracarı Geliştirme Anonim Şirketi'nin (İGE A.Ş.) ihracatçıları kefaletli krediyle buluşturmaya yönelik olarak oluşturduğu İGE Kefalet Portalı var. Faz 2 neticesinde, teknik ve finansal fizibilitesi hazırlanan projeyi Responsible Portalı’ndan İGE Kefalet Portalı’na yönlendireceğiz. Böylece, şirketlerimiz projeyi hayata geçirecek finansman talebini, portal üzerinden bankacılık sektörüne iletebilecek, bankalardan rekabetçi ortamda gelen kredi tekliflerini portal üzerinden değerlendirebilecektir. Üçüncü aşama olan Faz 3’te ise, hayata geçen projelerin izleme ve doğrulama danışmanlığı desteklenecek ve böylelikle, ihracatımızın ve ihracatçımızın kat ettiği yol takip edilecektir. Öte yandan, sürdürülebilirlik yol haritasında güçlendirilmesi gereken alanlara yönelik olması kaydıyla, şirketlerin kurumsal altyapı oluşturmaya yönelik bilişim danışmanlığı ve sürdürülebilirlik danışmanlığı harcamalarını da Ticaret Bakanlığı olarak destekleyeceğiz. Bu kapsamda, Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumumuzla (KGK) da iş birliği içindeyiz. KGK tarafından akredite edilen Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlaması eğitim programlarını da destekleyeceğiz. Responsible/Sorumluluk Programı’yla yeşil dönüşüm için gerekli adımları atarak ihracat potansiyelimizi inşallah en üst seviyeye çıkaracağız.”